Yarın gece Adana'ya gideceğiz ya, hazırlıklar had safhada.
Pazartesi akşam- İdil'e bayram alışverişi
Salı gece- Benim saçımı boyadık
Çarşamba yani dün gece- İş çıkışı Deida- ben-Potuk-İdil yürüyüş yaparken haftalardır "git saçını kestir" dememe rağmen katır inatlı Deida saç kestirme işini son güne yani düne bıraktı. Annem ve İdil'le kuaföre gitmiş ama İdil kuaförü elinde makasla görünce cıvıtmış ağlamaya başlamış. Tabii doğru eve dönmüşler. Akşam yürüyüş dönüşü, babada trafikte takılı olduğundan "hadi şimdi kestirelim" dedi. Kırmayayım dedim, gittik, bir elimde Potuk, bir elimde İdil, yarım saat onları oyalamaya çalıştım. Bu arada arada İdil "Deidaaaaa" diye böğürdüğünden epey zorlandım. Neyse kesim bitti, koşarak eve gittik, halamız gelecekmiş telefon etmiş. Hemen yatak odasına kapanıp temizlik operasyonunu yetiştirdim, bu arada hala geldi.
Bebeğimiz kocaman olmuş, çok yakışıklı, İdil delirdi tabii. Biz daha yemek yiyememiştik, oturup tam yemeğe başlayacağız yüzyıldır gelmeyen şerefsiz kuzen -babamızın teyze oğlu- 2 yıldan sonra İngiltere'ye mastıra gitmeden uğradı. O daha oturmadan Natali ve Yavuz geldi, pek neşeliydi ortalık. Hala gitmeden Tuna'yı-bebeğimiz- bol bol öptük, mis kokuyor, bebek kokuyor işte, dünyanın en güzel kokusu.
Hala gitti, Deida'nın saçını boyadım, Natali'lerle sohbet ederken Deida yıkandı, Natali'ler gitti, İdil'i yatırdım. Saaat oldu 23.10, nasıl yatağa sürünüp sızdığımı anlatamam.
Bu akşamda Bavul hazırlama seansımız var. Allah'tan Deida anneanne ile kendi bavulunu dünden yaptı.
İnşallah, Allah'ım ne olur sana yalvarıyorum, şu yolu kazasız, belasız, İdil ve anneanne bütün gece horul horul uyuyarak bitirmeyi bize nasip et! Orda paşa paşa dinlenelim, denize girelim, tatil yapalım, sağ salim gene uyuyarak evimize dönelim. Yolda İdil'in huysuzlukları ile bizi bunaltma Yarabbimmmmm... AMİNNNNN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder