25 Temmuz 2012 Çarşamba

HIRRRRRRRRRR!!!!!!

Kızgınım, canım sıkkın vs vs... Anneliğin sabır denemelerinden birini daha yaşıyorum...
İştahsız bir kızım var ama bu gerçeklikle yaşamak bazen insanı delirtme noktasına geliyor...

Beni anlamanız için bir kaç küçük örnek vereyim.

1- normal boy bir yumurta kaç ısırıkta yenir?
Cevap 29! Evet, evet deve kuşu yumurtası değil, normal tavuk yumurtası! Tavuk bile yumurtayı çıkarırken bu kadar zorlanmıyordur eminim!

2- 3 normal boy köfte kaç dakikada yenir?
Cevap 95 dakika!

3- Normal bir lokma kaç dakika çiğnenir?
Cevap 5 ila 11 dakika arası!

Bugüne dek neler denemedim ki?
Kitaplar, internet karıştırıldı. Uzman guzman görüşleri okundu.

Ki bu şahıs 1 yaşına kadar kase kase yoğurt yerdi, bebeklikten itibaren her ama her yemek yedirildi, çorba diye delirirdi ve 8 ay sırf çorba içmişliği vardı. Peki şimdi nerdeyse 6 yaşında olacak bu hanımdudu ne yemekte?
Makarna
Köfte
Patates Kızartması
Mantı (yoğurtsuz makarna olarak)
Fırında tavuk

Bunun dışında tehditle, yalvarmayla, rahat bırakmakla, aç bırakmakla hiç ama hiç bir yere varamadım!!
Önce bıraktım istediği kadar uzun sürede yesin. Biz kahvaltımızı ediyoruz, ben odaları topluyorum, yatakları topluyorum, mutfağı topluyorum, masayı kaldırıyorum, bulaşıklar yerleşiyor bu hatun haaaalaa 1. dilim ekmekle.
2,5 saati aşan öğünler oldu. Bu arada ben "ille tabak bitecek" diye diretmiyorum. Ama 2,5 saatte en az 2 kez çişi, 1 kez kakası, 6 kez sarılma isteği, oyuncaklarla oynamak, tv seyretmek, 18 kez masadan kalkmak (ekmek düştü, su bitti, tv kanalı değiştiricem bahaneleriyle) sığıyor.

TV ile yedirdim, işe yaramadı.
Bilgisayar ile yedirdim, işe yaramadı.
Çünkü robot gibi oraya bakıyor, çiğnemiyor, yutmuyor, ağzında 1 mini minnacık lokma kalmadan öldür Allah ağzını açmıyor. Yani ağzına tıkamıyorsunuz.

Daha sofra kurulmadan pazarlığa başlıyor.
"Şunu yerim, bunu yemem"
"Yemekte ne var?"
"Kaç lokma yemem gerek?"
 "Şu kadar yerim, bu kadar kalır"


Sonra deney yapalım dedim.
Konuşmadan kaç dakikada 1 dilim yenir?
Konuşarak kaç dakikada 1 dilim yenir?
Yok efendim TV izleyerek kaç dakikada kaç lokma yenir?
Maksat yemek yemeği çekici hale belki getirebilirim.

Bu arada sadece o ne sevdiyse o pişti. Yani zorla sevmediği bir yemek yedirilmedi.

Uzman guzmanlar saatle verin dedi.
20-25 dakika kavramı çıkardım. Saat şuna kadar ne yediysen yedin, yemediğini kaldırıcağım dedim.
Bu sefer daha ilk lokmada "doydum" dedi.
Bunu 1 hafta denedim ve aynı şey oldu.
Yani zırrr aç kardeşim ama haaaalaaaa yemek yemiyor!!!

Misal bugün sabah 10.00'da kahvaltıya oturduk. Bir dilim sürme peynirli ekmek ve 5 tane zeytin yedi. Doydum dedi. Daha 10 dakika bile olmamıştı.
Sinirim tepeme çıktı ve aç olduğunu bildiğim için
"Akşama kadar yemek vermiyeceğim sana"
Bu sefer ağlamalar
"Ben açım" demeler
Sofrayı kaldırdım.
Saat 15.00 oldu, anneanne başladı
"Ne yiyecek bu çocuk" demeye
" Ne hayin annesin, çocuğa yemek ver" demeye
Soruyorum
"Kızım aç mısın?"
"Hayır"
Bekledim
Saat 16.00 oldu,
"Acıktın mı" dedim,
"Dur bir düşüneyim... Hııımmm evet acıktım" dedi.
Makarna yaptım.
Kaç kaşık yedi dersiniz? 3!!!
Sonra da
"Doydum" dedi!!!

Yok arkadaş yoookkk!!! Delirmek işten değil!! 

20 Temmuz 2012 Cuma

Dün geceki randevumuz

İdil teyzesinde 2. kere kalmaya karar verdi, eniştemiz gelip sabah bizi aldı, teyzemize kahvaltıy gittik. Sonra İdil'i bırakıp eve döndük Pamuk'la. Geçen sefer içimde kalmıştı, bu sefer Derviş'le sinema keyfi yapalım dedik. Saat 19.00'da eve geldi, bense çok önemli randevuma hazırlanmıştım. Doğru Carrefour'a gittik. Beraber yemek yedik, kitapçıları gezdik, ayakkabı baktık. Film 00.00'a gelirken bitti. Eve döndüğümde annem
"Neden bu kadar geç kaldınız?" diye hesap sorunca kendimi yeniden nişanlıymış gibi hissettim:)D
Tabii sabah kahvaltıya zor dayandık, hatunu kapılarda karşıladık ama yine de bu baş başa randevu bizee pek iyi geldi.

Bahçe keyfimiz

Teyze kızlarımızdan biri geçenlerde bizi kahvaltıya çağırdı. Bahçeli bir dairede oturduğu için o gün akşama kadar bahçe keyfi yaptık.
















İnşallah Derviş'te emekli olunca bizde kendi bahçeli evimize sahip oluruz.

8 Temmuz 2012 Pazar

İdil'in Pazar Eğlencesi

Bugünkü eğlencemiz "evlenmece" :)D

Yanlız en güzel gelin Dervişe Hanım oldu, ben söyleyeyim.


 Mutlu Çift
Gelini öpebilirsiniz:)D

6 Temmuz 2012 Cuma

İdil'in kitaplığına son eklenenler

Ne zamandır kitaplarımızdan bahsetmemişim! Ne ayıp! Halbuki her hafta bir kitap alınıyor, kendi seçiyor.
İşte son eklenenler
Shakespeare'den seçme hikayeler. Fakat bize biraz büyük geldi ama İdoş Romeo ve Juliet'i çok sevdi. Ben okuyup özet geçiyorum böylece dinliyor ve kulağında kalıyor.
Yeni bir seri. Mine ve Sihirler. Minik bir peri ve kısa hikayeler. Çizimler çok güzel, öyküler sevimli ve akılda kalıcı. İdil çoook sevdi.

Olmazsa olmazı Winx serisi. Bunlarda uyku öncesi okumak için uzun ama okuma yazma öğrenirse kendi severek okur. Şimdi de yine ben okuyup özet anlatıyorum o da resimlere bakarak kendi hikayelerini yazıyor kafasından:)D
Bu serinin resimleri az, hikayeler biraz uzun ama mesela En kestirme yol kitabında arkadaşına ev işinde yardım etmemek için yalan söyleyen kahramanımızın başına öyle şeyler geliyor ki hem daha çok yoruluyor hem de yalan söylemesine neden olan denize girme planını uygulayamıyor. Hayır hayır hayır ise çocukların en sevdiği itiraz işine yakından bakıyor. Biz sevdik.
Bu kitaplar ise herrr gece bitene kadar 2 ya da 3'er hikaye okunarak bitirilen Masallar serisi



Bu favori kitaplarına bayılan İdoş:)D
Saadet Teyzemizin hediyeleri 3  boyutlu kitaplardan Afacanların Ağaç Evi
 Oynaması keyifli
 İspatı
Yaramaz Penguen kitabının hikayesi ise kardeşi henüz yumurtadan çıkmamış Penguen'in kardeşini koruma çabası. Resimler güzel, hikaye kısa.

Aman da aman, en sevdiğimiz Prensesler kitabı. İçinde bir sürü süpriz var. Yüzük kartonu, çanta, masallardan parçalar, davetiyeler, peri listeleri ve süpriz 3 boyutlu şato.


 Harika çizimleri ile Rapunzel.

Çıkartmalı kitaplardan en güzelleri Evim Güzel Evim. Küçük mobilya ve aksesuarları kitaptaki evlere yapıştırarak kendi evini dizayn ediyorsun. Saatlerce oynadı ve halen oynuyor.
 Aaaa, bir kurt girmiş sanırım o dolaba
 Bu da kim?
Bizim kurtmuş meğer, kımıl zararlısı kurt:)D

5 Temmuz 2012 Perşembe

İlk kez evcil hayvanına ağladı

Yok yok, Potuk değil! Bizim balık sevdamız her sene alevlenir. Bu sene işi sağlama alıp akvaryum ve motor bile aldık. Geçenlerde Şahmeran ölünce kala kala 2 kaldılar. Ariel ve Medusa. Ariel pazardan alınma, epeydir yaşıyordu. Bu sabah yüzeye çıktı ve bunu gören bizimkinde nasıl bir içli ağlama! Sanki ilk kez ölüyor balığı! Hep ölünce çöpe atarız yenisi alınır. Bu kez ise inci gözyaşları ile
"Ne olur ölme Ariel" diye ağlamalar mı dersiniz
"Allah'ını seversen yaşa" demeler mi!
Başından kalkmadı.
"Gömelim mi?" dedim
"Hayır çöpe atalım" dedi.
Attık. Durup durup çöpe gitti, öpücük verdi Ariel'e, ağladı durdu.
"Yenisini alalım" dedim ama bir süre
"Ariel beni görüyor mu?"
"Çöpteki şimdi beni duyar mı?"
Çöptekinin bir kabuk olduğu, ruhunun çıkıp cennete, diğer balıkların yanına gittiğini söyledim.
"Beni özler mi?" diye sordu
Özleyeceğini ve şanslı bir balık olduğunu, çünkü bizim onu çok sevdiğimizi ve iyi baktığımızı anlattım.
Kahvaltıda gökyüzüne el salladı, öpücük yolladı.
Gidip 3 yeni balık daha aldık. Şimdi adları
Selena Gomez
Ariel
Medusa
Şahmeran
Off off..