24 Ağustos 2009 Pazartesi

Tam blogu kapatmayı düşünürken ödül aldık



Aslında o kadarrrrrrr canım sıkkın ki...
Tam blogu kapatıp kendim yazıp kendim okumayı planlarken, çok sevgili blog arkadaşımız Bahar ve kuzusundan bu ödülü aldık.
Teşekkür ederim Bahar'cım. Motive oldu bana ama hala kararsızım...
7 ilginç özelliğimi yazacakmışım.
1- Çok acaip hızlı alışveriş yaparım. Hiç kararsız değilimdir.

2- Bütün işlerimi bitirmeden ne tuvalete giderim ne mola veririm.

3- Telefonda konuşmayı HİÇ ama HİÇ sevmem. Ben ne diyeceksem der ve telefonu kaparım. Karşımdakinin bazen suratına kapatmış oluyorum bu nedenle, derviş bana çok kızar.

4- Kimseyi kırmak istemem, HAYIR lafını söyleyemem ve bütün angaryaları üstlenirim.

5- Aklımda birşey varsa onu yapana kadar rahat etmem. Batar bana herşey o kafamdakini bitirene kadar.

6- Tatil köyünde tatil yapma fikri bana HİÇ cazip gelmez. Yatarak, dinlenerek tatil beni BOZAR. Ben gidip müze müze, saray saray, sokak sokak gezmeli ve yorgunluktan sızarak uyumalıyım.

7- Saçımı HİÇ uzatamam, saçımı çocukluk resimlerimde bile uzun göremezsiniz. Çok kısa kestiririm. Ama uzun saça bayılırım. Hayalimde hep topuz yapmak vardır.


Severek izlediğim 7 blog.
Yan tarafa bakın tüm sevdiklerim orda izlediklerim zaten. 7'sini ayıramam desem mızıkçılık yapmış olmam değil mi?
Bu arada hiç Kreativ -Yaratıcı değilim ama sanırım bu ödülde yaratıcı olanlar aranmıyor hı?

22 Ağustos 2009 Cumartesi

21 Ağustos 2009 Cuma

6 Ağustos 2009 Perşembe

Büyümek-Yaşlanmak

Bugün fazla söz yok, resimler var...









Kim derdi ki bu yukardaki şahıs bir gün gelecek ve (dün akşam) Garfield dvd'si seyrederken
"Benim Gaafiidi aramam geyek, sen de gel annesi" diyecek, sonra evde
"Gaafiiidddd" diye seslenecek, sonra filmde Garfield'e bakıp
"Ah, ordaydın demek" diyecek, beni dumur edecek!

Zaman su gibi akıyor!!!

Sadece o mu?

Şu aşağıdaki deli dumrul, durulacak, gününün çoğunu koltuk tepelerinde uyuklayarak, yerlere serili olarak geçirecek? Yaşlandın be oğlum! Daha dün eve gelmemişmiydin? Heyecanla bütün yerlere işememişmiydin? Kaç vileda heba etmiştik, kaç ton gazete kağıdı kullanmıştık sana tuvalet eğitimi vereceğiz diye?



YAŞLANIYORUM BEN... Eminim artık...

3 Ağustos 2009 Pazartesi

Bu da bana kapak olsun!




Bugüne kadar yani 31 aydır, ameliyatlı bile olsam, belim tutulmuş bile olsa, gripten gebersem, burnum çeşme gibi aksa bile ille de benim onu uyutmamı isteyen İdil zillisi, geçen hafta


"Beni Deidam uyutsun"


"Sen git, kendi yatağında uyu"


Demez mi?


Der!


Hemen koşa koşa kendimi yatağa attım, ama feci bozuldum, ulen o kadar hastayken neden bu Deida aşkın tutmadı!


Doğal olarak uyku tutmadı beni...


Ya bu hep devam ederse?


E, Deida hepi sonu gidecek memleketine! Biz o zaman ne halt edeceğiz?


Nitekim izin gününde gece kalmalı gitti, neyse evde olmayınca fazla problem çıkarmadı bizim kız.


Ama sabaha karşı uyanıpta yanındaki yatağa gidince ve Deida'yı orda görmeyince avaz avaz ağladı...


"Gel kızım, hadi kızım" vs hiç işe yaramadı. Kendini halının üstüne attı ve


"Ben ağlıycam, yatmıycam" dedi


"Tamam o zaman annecim, sen ağla, bitince ağlaman beni çağırırsın" dedim ve yatağa tıpış tıpış gitti.


Ondan sonra 2 gün gene beni istedi, dün gece gene Deida'yı.


22.40'ta başlayan yatırma maceramızda 23.15'te beni değil, Deida'yı istediğine kanaat getirdi.


Bu arada benden 2 masal dinlemişti, duş almıştı, dişini fırçalamıştı,bezi bağlandığı halde 2 kez bezini çözdürüp tuvalete gitmiştik..


Not düşeyim, geçen hafta kendiliğinden lazımlığı değil, tuvaleti kullanmayı istemiş. Aldığımız adaptörleri falan da istememiş, biz kollarından tutuyoruz ve tuvalete yapıyor...


Deida içeri girdi, tabii bizimkinin çene açıldı!


5 kez tuvalete gittiler, 2 kez oyuncaklar için ağladı, bu arada kulağım orda yatıyorum. Bekleyeyim dedim, odaya girmeyeyim.


Deida kızıyor "yat uyu,kapa gözlerini" diye


Bizimki "Gergedan da benle uyusun, şarkı söyle, sırtımı tut" vs diye konuşuyor duruyor.


Yanlarına gittim, bizimki Deida'nın yatağa yatmış, gene yatağa oyuncakları doldurmuş!


Hemen alıp kendi yatağına yatırdım, tabii bu arada


"Sen Gürcistan'a git"


"Kendi yatağında uyu"


gibi birkaç kez kovuldum ama olsun dedim.


Ağladı, ağladı,ağladı


"Masal istemem, anlatma" dedi


"Şarkı söyleme" dedi


Bende ona


"Kuzum, şimdi uyku saati, bak Deida'nda yorgun, herkes uyumalı ki dinlenmeli. Deida'nda dinlensin, yazık değil mi kadına? Bundan sonra ne yapalım biliyor musun? Ben gene seni yatırayım, Deida'n işi bitince gene gelip burda yatsın. Tamam mı?" dedim.


Dinledi, düşündü ama arada gene ağladı.


Deida'yı balkona yolladım, gidip bir sigara içsin diye


Gene ağlamaya devam bizimki!


O sırada baba kapıdan


"Bir daha sesini duymayacağım, çabuk yat uyu" dedi.


Küt diye kendini yatağa attı, arkasını döndü ve uyudu! Saat 00.45!


Bende kendimi yatağa attım ama uykum kaçtı bir kere!


O kadar döndüm ki sefil Potuş bile yere attı kendini ve uykusuna orda devam etti.


Bir süre sonra artık beni değil arkadaşlarını tercih edecek, bana değil onlara ihtiyacı olacak.


Sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum..