30 Eylül 2012 Pazar

Kızın olsun da çamurdan olsun!

Pamuk'tan hep duyduğumuz laftır bu. Tabii hatunun 2 kızı var, gak dese su, guk dese ekmek. Bir de meşhur "Bir kadının kızı yoksa evladım var demesin" lafı var ki erkek annelerini tenzih ederiz.
Dün anaokulu arkadaşları ve anneleriyle düzenlediğimiz kahvaltıya gittik, dönüşte üçlü kanapeye uzandım. Pamuk karşı kanapeden bana emirlerini yağdırmaya başladı.
Balkonun çiçeklerinin topraklarını geçen hafta değişmiştik, tutturdu "bu toprak az, yeni toprak al" diye. Almam dedikçe durup durup
"Bunlar kışa kurur. Çünkü toprağı az" dedi durdu ve İdoş bombayı patlattı.
"Anneanne, annemi kızdırma! Zaten kurdeşeni var, gene üzülürse kurdeşeni geri gelir!"
Vay anam senmisin bunu diyen. Hem gülüyor Pamuk hem de
"Bak işte! Kızın olsun, çamurdan olsun! Nasıl annesini düşünüyor! Bana ne annenin kurdeşeni varsa!" dedi. Aklı sıra bizimkini kızdıracak.
"He, o zaman kim bize bakacak? Kim yemeği yapacak? Meyve istersen kim getirecek? Ben daha küçüğüm, vallahi ben yapamam!"
Ay, hem güldüm, hem öptüm, hem duygulandım, hem sevindim. Bir de getirip üzerime battaniye örtmez mi? Öldüm ya, öldüm.
Sen çok yaşa kuzum benim, kara kuzum. İnşallah aramız hep böyle iyi olur. Seni tarifsiz seviyorum ulen!

14 Eylül 2012 Cuma

1-A

1-A sınıfının taze öğrencisi İdil Hanım dişini düşürdü.

Kırtasiye listesi alındı ve 40 yıl sonra defter-kitap kaplama işi Derviş'e düştü:)

Biz Pazartesi'ye hazırız.



10 Eylül 2012 Pazartesi

OHHHHH Dünya Varmış!

Uykusuz ve gergin geceden sonra saat 10.00'da okula gittik. Kafamda soru işaretleri bir veli tarafından "Ayy keşke ona vermeseydiniz" lafıyla alevlendi. Sonra bir yanlış anlaşılma olmuş dendi ve gidip kendimizi önceden öğretmene tanıttık.
Yaşlı ama çok tatlı bir adam. Yaşlı olması benim için daha iyi, tecrübeli oluyor. Lütfen yeni öğretmenler alınmasın ama hep babamı arıyor böyle zamanlarda kalbim... Keşke dedim yanımızda olsaydı, bana kimbilir ne güzel öğütler verirdi. Varlığı bile yeterdi yanımda olsaydı ama olmadı...
Neyse öğretmen bizi sınıfa aldı ve tüm çocuklarla tanıştı. Hepsini öptü, sarıldı ve ben çok ama çok rahatladım. Çocukları gerçekten seviyordu, bazısı ile bilek güreşi yaptı, ağlayanlara şefkatle yaklaştı ve benim çok içime sindi öğretmen, çok mutlu oldum. İdil'e
"Sen bundan sonra benim Prensesim olursun" dedi ve İdil'den de tam puan aldı.
Yeni başlayan tüm çocuklara ve velilere yeni ders yılı hayırlı olsun inşallah.











9 Eylül 2012 Pazar

Bana ne oluyorsa?

Okula başlayacak zottik horullll horul uyuyorsa,
Babası olacak Derviş zaten feci horluyorsa,
Sana ne oluyor kadın sabahı sabah  ettin? Kaşındın durdun da kurdeşenlerin azdı!

7 Eylül 2012 Cuma

Olmadı...

Aslında pisi pisine giden 25 can varken bunu yazmak istemezdim ama madem ki bu İdil'in günlüğü, o halde yazmalıyım..
Rapor işinin olmadığını Perşembe saat 11.00 gibi öğrendim, gene de bir ihtimal olacak dendi. Ben de 2-3 yeri aradım. Olumsuz cevap aldım, atlayıp Devlet Hastahanesine gittik, kapıdan bile sokmadılar, değil ki rapor vermek.
Kasmayayım artık dedim. Madem ki olmuyor, belki hakkında hayırlısı budur. Perşembe akşamı da 3 yaşına 10 gün kala yaptığı gibi saçını kesti! Bugün kuaföre götürüp saçlarını kısalttık. Tabii bu kadar kolay olmadı. Ağlamalar, "ben kısa saç istemiyorum", "okulda benim kısa saçlarımla alay ederler", "kısa saç bana yakışmıyor"lar vs vs..
Neyse kuaförümüz nabza göre şerbet verdi ve
"Ben Prenseslerin saçını asla kısa kesemem. Ucundan alırım" dedi. Saçlar omuzu biraz geçecek şekilde kesildi. Hatunun kendi becerdiği 2-3 daha kısa bölüme dokunmadı.
Saç işinden memnun ayrıldı. Eve dönmeden Kartal çarşıdan okul forması aldık. 1 şort-etek, 1 pantalon, 3 t-shirt ve 1 polar mont. En küçük bedenler büyük geldiğinden terziye verip daralttırdık.
Öğretmeni bir erkek oldu. Biz methini duyduğumuz bir yaşlı kadın öğretmeni istedik. Anaokulu öğretmeni saat 15.30'da aradı ve Aydın Bey sizin hocanız dedi. Bizim istediğimiz öğretmen çocukları çok serbest bırakıyormuş ve ondan sonra ortaokulda o öğretmenden mezun olanlar disiplin sorunu çekiyorlarmış. Bu öğretmenin ise öğrencilerle dialoğu iyiymiş ve biraz disiplinliymiş."Ama isterseniz yine sizi kadın öğretmene verdirmeye çalışayım" dedi. Dervişi aradım, bulamadım.
Böyle bir konuda tek başıma karar vermek istemedim. Sanki hata yapacakmışım gibi hissettim. Hemen aklıma yingecim geldi. Konunun uzmanı o, İdil'i tanıyan o. O da Aydın Bey'de olmasının daha iyi olacağını söyleyince içim rahatladı. Bugün tabii telefonlar susmadı. Anneler zincir halinde birbirini aradı. Sonra annelerden biri Aydın Bey'in çok iyi bir öğretmen olduğunu söyleyince daha da bir rahatladım.
Rabbim benim kızımla birlikte tüm çocukların bahtını açık, zihinlerini parlak etsin.
Pazartesi birinci sınıfa başlayacağız! Hala inanamıyorum! Kuzum o kadar büyüdü mü?
Ha, bir de alt dişlerinden biri sallanmaya başladı ve o kadar mutlu oldu ki, hemen babasını aradı müjdeyi verdi:)D

5 Eylül 2012 Çarşamba

Bol çocuklu ve şahane bir doğum günü

Eski çalıştığım yerden arkadaşlarımdan Sonnur'un tatlılar tatlısı kızı Zeynep 1 yaşına girdi. Bizde tüm çalışanlar ve ben ve çocuklarımızla tam kadro ordaydık. Bebekli, bol çocuklu ve mükemmel bir doğum günüydü. Maaşallah diyelim lütfen.
 Dünyanın en güzel böcüğü:)D


Abla İdil
 Doğum günü böcüğü



 Fatma ve Ateş Paşa

 Kaan Paşa



 Çalışan-emekli ve çocukları saadet tablosu
Çok kahkahalı ve çok çocuklu muhteşem doğum günü de böyle geçti. Nice yıllara güzel böcüğüm, ailenle ve tüm sevdiklerinle, sağlık ve mutlulukla.

3 Eylül 2012 Pazartesi

Herşey belirsizmiş,ne gam!

Belirsiz olan ne? Okul durumu.
İdil Aralık başı doğumlu olduğu için normalde ben bu yılda okula vermeyi düşünmüyordum. Sonra Tayyipzede olunca "mecbur" kaldım diye düşündüm. Bu arada anaokulu döneminde samimi olduğum ya da en azından benim öyle sandığım bazı velilerle öyle ilginç şeyler yaşadım ki. Arkadan iş çevirenler, normalde görüşmediği insanlarla sırf okul yüzünden içli dışlı olanlar, edindiği bilgileri kendine saklayanlar, aramayıp sonra da "ne biçim kadınsın, öldük mü kaldık mı bir aramadın" diye üste çıkmaya çalışanlar, okulu yaptıranın ailesini bulup telefon açanlar... Şok oldum. Ben ya çok salağım ya da millet çakal olmuş anasını satayım!
Neyse, anaokul öğretmeni rehber öğretmenin tavsiyesi ile rapor alıp çocuğunu 1 sene daha geç başlatacağını haber verince bende aynen o yöne döndüm. Bakalım eğer rapor işini halledebilirsem ve eğer okul bunu onaylarsa bu sene de anaokuluna gideceğiz.
Herşey halen belirsiz ama biz bunu sorun edip evde pinekler miyiz? HAYIRRRR.
3 şilahşörler olarak Beyoğlu nostalji gezisi düzenledik. 2 kızımız ve biz 3 kart kadın tüm Beyoğlu bijuteri ve aksesuar mağazalarının tozunu attık, yemek yedik,kitapçıları gezdik, San Antuan kilisesine gittik. Kızlar dönüşte arabada sızdılar ve enerjilerini topladılar ama biz perme perişan olduk.

Olsun! Değdi. Yine çok güldük, yine çok eğlendik. Torbalardan da belli olduğu üzere hasılat ve ganimetlerde iyi yani..