1 Aralık 2008 Pazartesi

İdil 10 aylık oldu bile

Benim canım kuzum, kara kızım..

10 aylık oldu bile. Geçen cumartesi doktor kontrolüne gittik, prevenar aşı da yapıldı. Hatun 8.550 gr ve 70 cm olmuş. Tabii gene doktoru yadırgadık, ağladık. Aşıdan sonra fazla ağlamadık.

Sonra ablama gittik. Arkadaşlarla günümüz var ayda 1. Öyle altın para falan toplamıyoruz ama, maksat muhabbet olsun. Orda bizim kuzu tabii gene mız mız mız. Neyse öğlen 2.5 saat uyudu. Dönüşte Potuk'u tuvalete çıkarmam lazımdı. Çünkü Semih geç gelecekti. Eniştem arabayla beni eve getirdi, ablam kıza baktı ben Potuk'u tuvalete çıkardım. Döndüm ablamlar gitti. Bizde kuzumla oturduk am abaktım bizimkinin uykusu var, yatırdım saat 19.30'da!!! Wallahi uyanmadı bayağı bir süre. Bende ilk defa "Coupling" DVD'sini seyredebildim rahat rahat. Çok güzel bir dizi. İngilizlerin mizah anlayışı zaten malum, bu dizide aşmışlar kendilerini.

Gece 2 kez kalktı kuzum ama hiç yüz vermedim, uyuyor numarası yaptım. Yatağın başında gözüm kapalı oturdum. Biraz mırın kırın etti ama geri uyudu. Pazar Semih gene işe gitti. Bizde kızımla kalktık, kahvaltı ettik. Yumurta, beyaz peynir, tereyağ yedi kuzucuk. Tabii biraz Potuk'a da verdik bir yeri şişmesin diye. Erkek adam ne de olsa

Babamız akşam gelene kadar oynadık, yürüyüş yaptık, yemek yedik, uyuduk. Ertesi gün annemin apartman komşuları bizim kızı görmeye gelecekleri için kahvaltı sonrası uykumuzdan kalkıp anneanneye gittik.

Bu arada yengemiz hastanelik oldu geçen hafta. Safra kesesi iltihap yapmış. 3 gün hastanede kaldı, bizde akşam iş çıkışı uğradık. Pazar eve gelmişler ama biz gidemedik. Pazartesi anneanneye girmeden yengemize gittik teyzemizle.

Benim yakışıklı yeğenime hasta bizim kuzu. Aman ne cilveler ne işveli bakışlar Gencay'a. Kucağında mutlu mutlu oturdu, sonra Gencay kız arkadaşıyla konuşmak için içeri gidince nasıl bağırıyor bizim hatun. "aaaaaaaahhhhhhhhaaaaaaaaaahhhhhh" diye!!

Çok güldük.

Sonra anneanneye gittik. Komşulardan biri 10 yaşında kız torununu getirmişti. Bizim kızla çok güzel oynadılar. Sonra minibüse binip eve geldik teyzemizle. Akşam babamız gelip Potuk'u tuvalete çıkarmışken de uyuduk. Başta ağladık klasik olarak, gözümüzü ovuşturuyoruz, uykudan bayılıyoruz ama uyumak istemiyoruz. Sonra kucakta salladım uyudu, yarım saat geçmeden ağladı, su içip Kazım Koyuncu dinlettim uyudu. Gece 02.30'da kalktı su içti geri uyudu, 05.30'da kalktı su içti. Sonra hazırlandık ve anneanneye bıraktık.

Büyüdükçe bırakması zor oluyor. Çok tatlı oldu kuzum. Gülücükler, saklanmalar, cee ler, agular, babababa lar.. Hiç içimden işe gitmek gelmiyor. Boş geliyor iş. Önemli olan kuzum değil mi?

Off off yani. Boşver.

Hiç yorum yok: