Bu hafta iş açısından patron olmamasına rağmen epey yoğundu, ancak bu sabah ne cevaplanması gereken emailler, ne yeni gelen siparişler, ne tutturulması gereken cari hesaplar, ne işlenmesi gereken ödemeler yoktu. Sadece internetten dinlediğim radyodan Jeff Buckley şarkıları, İngiltere'de bir emlak acentesinin sayfasında gezdiğim kır evleri, yemyeşil tarlalar, göz alabildiğine uzanan gökyüzü ve bir evin tarlalara bakan bir balkonunun bana hayal ettirdikleri var....
Şu an orda olsaydık, kuzum o yemyeşil tarlalarda Potuk'la sere serpe koşsa , araba olmadan, kayış olmadan istedikleri gib koşabilseler, bende onlarla koştursam, yuvarlansak çimenlere, o taze çiğ kokusunu içimize çeksek...
Sonra o balkonda oturup kahvaltımızı etsek ağır ağır. Çayımızın dumanını içimize çekerken o uçsuz bucaksız gökyüzüne baksak ve o anı yaşasak, başka hiç bir şey düşünmeden...
Yaşamak güzel diyebilsek, ödenmesi gereken paralar olmasa, sabah kalkıp işe gelmek olmasa... O zaman mutlu olurmuydum????
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder