Uzun ve zor bir hamilelik döneminden ve nice problemden sonra en nihayet İdil'imiz kızımız aşkımız 4 Aralık 2006 günü saat 09,35'te doğdu!!!!. Dünyalar bizim oldu tabii. Efendim doğumdan bir gece önce anneme gittik. Tabii o gece ne ben ne de Kucacım uyuyamadık. Sabah saat 06.40'ta abim arabayla gelip bizi aldı. Yeğenim fotoğraf makinesi ve kamera ile arabada hazır ve de nazırdı. Gidip ablamı da aldıktan sonra saat 08.00'de Medipol hastanesine vardık. Odaya yerleştik. Hemşireler gelip rutin ameliyat testleri yaptılar. Hazırlıklar bitti ve doktorumuz Canan Gökçen sözleştiğimiz gibi saat 09.00'da yanımıza geldi. Önlük giyildi ve odada olan ablama, yeğenime ve kucacıma allahaısmarladık dendi. Malumunuz bir sürü ameliyat geçirmiş birisi olarak (bel fıtığı-Mastektomi-2 kez meme ameliyatı-2 küçük kadın doğum operasyonu-tüp bebek işlemleri) durumu kanıksamış vaziyetteydim dahası bu sefer sonuç çok güzel olacaktı. O kadar istenen ve beklenen bebeğimizi en nihayet kucağımıza alacaktık. Hemşireler doğuma kamera sokabileceğimizi söylediler bizimkilerde kamerayı vermişler. Sezeryanlarda bebeğe uyuşturucu gitmemesi için en son anda narkoz veriliyormuş. Dolayısıyla ameliyathaneye gittim, doktorla şakalaştık. Doktorcum ekibe benim ne kadar iyi huylu bir hasta olduğumu meth etti. Sonra saate baktım 09.30'du ve küt uyudum. İdil'in doğum anı ve ameliyathaneden çıkarılıp göbek bağının kesilip silinmesi ve kontrolleri kameraya alınmış. Doğumda su yuttuğu için nefesi biraz düzensizmiş gelip gidip kontrol etmişler. Göbek bağı kesildikten sonra sürekli ağlamış. Saat 10.15'te bebek odasına gelmiş. Bizimkiler camda Garfield gibi dizilmişler. Kucacım-ablam-abim-yengem-yeğenim-kucacımın yeğeni-görümcem kadrodaymış. Kucacımın camdan İdil'e bakışı çok güzeldi.. Kızımız sonra silinmiş, babasının aldığı Galatasaray bebek tulumu-şapkası ve eldivenleri giydirilmiş. Fotoğrafları çekilmiş bu arada ben ameliyathanede serum yemiş ve ayıldıktan sonra saat 11.00 gibi odaya getirildim. İdil'i saat 11.30'da yanıma getirdiler. Bebek odasından hemşirenin kucağında çıkmış, Semih'in odaya bir koşuşu var görmek lazım. Sonra önce o kucağına aldı İdil'i, bakışı da görülmeye değerdi, ağzı hiç kapanmıyordu. En sonunda kızımı kucağıma verdiler. Gözlüksüz görmediğim için gözlüğümü istemiştim odaya gelince. Hemen sarıldım ve öptüm kızımı. Hoşgeldin dedim sonra. Ağlarım sandım ama ağlamadım o anı tarif edemem. İdil'imiz 3.200 gr ve 49 cm olarak 37 haftalıkken dünyaya geldi ve çok sağlıklı.
İlk gece saat 03.00'e kadar bizi uyutmadı, sonrada Semih'in horultusundan uyuyamadım. İlk 2 gün feci uykusuzdum. Hemşirelerin her gün 1 kez kontrole alması dışında 2 gün hep yanımızda kaldı.
Bu arada yengem bize kokoş bir anı defteri getirdi herkes duygularını yazdı. Çok güzel yazıları var bir ara onları da buraya aktaracağım.
3.gün sabahında taburcu olduk. Abim gelip bizi aldı, 3 gün boyunca kucacım gene hep yanımdaydı, bana çok iyi baktı. Allah razı olsun ondan. Eve geldiğimizde en büyük konu Potuk ne yapacak konusuydu. Bir sürü insan yok efendim köpek çocuğu yer, üstüne yatar, kıskanır, ısırır dedi durdu. Eve girer girmez Potuk üstüme atladı. Ben yokken 2 gün yemek yememiş ve su içmemiş. Hemen oturup İdil'i koklattık. Biraz kokladı sonra ilgisini kaybetti. Ağlamaya başladığında önce korktu ve havladı. Şimdi ise eğer biz duymamışsak içeri gelip bize havlayarak İdil'in ağladığını haber veriyor. Beni ağlarken yaladığı gibi İdil ağlıyorsa onu da yalıyor. Eskiden evden çıktıysak benim eşyalarımı alır salona gelirdi, şimdi İdil'in de eşyalarını alıp salona geliyor. Ya benim ayağımda ya da İdil'in ayağına kafasını koyup uyuyor. Biz de onu hiç itmedik, kucağımıza geldiğinde onu da sevdik. Böylece çok çabuk alıştı ve hiç kıskanmadı. Yanlız uykusuzluktan perişan oldu. İdil her kalktığında o da benimle kalkıp yemek yedirmeye geldi, bazen uyuya kaldı salonda ,bazen İdil'in ağlamasından kaçıp salona gitti.
İdil şimdi 2,5 aylık. Son kontrolde 5 kg ve 53 cm olmuştu. Doğumda Hepatit B, 2 aylıkken Verem ve Karma aşılarını oldu. Sağlığı gayet yerinde ama çok uykusuz bir bebek. Mesela dün 22.30'da koynumda uyudu, 23.00'te yerine yatırdım, gece 01.00'de kalktı altını temizledim mama verdim gazını çıkardım bu arada durmaksızın ağladı. 02.00'de sızdı. 03.15'te tekrar kalktı mama yedi, 03.40'te uyudu, 05.30'da kalktı altını değiştirdim mama yedi 06.15'te uyudu. Sonra ben işe gitmek için çıktım.
İşe başlamak çok kötüydü. Hep aklımda o, kokusu burnumda.. Keşke evde olup ben büyütebilsem.. En güzel zamanlarını kaçıracağım, ilk konuşması, ilk emeklemesi, ilk yürümesi hiç birinde onunla olamayacağım. Ama mecburen çalışmak zorundayım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder