1 Aralık 2008 Pazartesi

İdil'in uyku problemleri 213.456.789'uncu falan

Dikkat ettim de hep hanım kızın uyku problemlerinden bahsediyorum. Büyüyünce okuyacaksın bu yazdıklarımı kızım ve annene acıyacaksın!! Gerçi çok şükür sağlıklısın, hatta BİNLERCE kez şükür ancak bu uyku problemlerin de beni delirtecek bir gün.
Bir süredir şimdi hareketlendiği için yatağa yatırıyorum, hop dönüyor, oturuyor ya da ayağa kalkıyor ve alkış yapıyor kendi kendine. Tekrar yatırıyorum, tekrar kalkıyor tekrar yatırıyorum, tekrar kalkıyor ve bu defalarca sürüyor. Allahım!
Dün akşam epey huysuzdu. Semih'in annesi geldi, bizde kalsın diye davet ettik. İnşallah bu akşam gelecek ve 2-3 gün kalacak. Onun için dün akşam gidip alışveriş yapmak istedim. Malum hep yemekleri annemde yediğimiz için ev tam takır kuru bakır. Ayrıca dolaba fare düşse kafası yarılır çünkü bomboş. Akşam Deida Tsira'yı aradım, annemin ordaki Şok markette buluşalım dedim. Bunlar beni durakta bekliyorlar kızla. Neyse Şok'a girdik. Bizimki mız mız mız mız. Allah'tan Şok'takiler bizi tanıyor. "Ha, İdil gelmiş" dediler bizimki ağladığı için. Alışveriş yaptık. Yemin ediyorum yarım saat bile değil ama bizim kız ağlıyor. Çıktık Şok'tan ben kızdım "böyle mız mız huysuz kız sevmem ben. Ne var neden ağlıyorsun" dedim. Kızgın baktım, bu hanım daha fena ağlamaya başladı. O gün anneanne-deida ve bizim kız Perşembe pazarına da gitmişler orda da zır zır ağlamış. Millet hasta mı, yok acıktı mı ,yok şu , yok bu diye fikir yürütmüş zaten. Işıklarda ben ona kızınca ve İdil'de ağlamaya başlayınca arabada oturan kadınlardan biri "Ayy yazık. Anlamaz ki o kadar çocuk! Cık cık cık" diye artık konuştu mu desem zırvaladı mı desem bilmem, bir ses geldi. Ne diyebilirim ki? Bizim millet çok meraklıdır böyle durumlarda. Sanki bu dünyada bir tek senin çocuğun ağlamaktadır. Demek ki terbiye edememişsindir. Kötü annesindir düşüncesi var bizde...
Neyse eve gittik masaya oturduk, kız kucağımda yemek yemeye çalışıyorum. Çünkü ben eve geldikten sonra benim kucağım dışında kimseye gitmiyor. Neyse yemek yedik gibi birşey. Bizimki halen ağlıyor daha doğrusu çığlık atıyor , eline ekmek kabuğu verdik onu kemirirken sustu. Eve dönerken arabada giderken uyudu, araba koltuğu ile yukarı taşıdık, üstündeki montu çıkarmaya çalışırken uyandı, uykusu olduğu içinde altını değiştirip mama yaptım, tekrar yatırdım. Bu seferde kalkmaya çalıştıkça kalkmadan nazikçe geri ittim. O şapşal bunu oyun zannetti. 30 dk falan böyle ben hafifçe itiyorum o kalkıyor. En sonunda odadan çıktım. Daha kalktığımı görür görmez ağlamaya başladı. Bir sistem varmış, kontrollü ağlatıyormuşsun. Deneyeyi bari dedim. Bu arada yatırdığım saat 21.00 odadan çıktığım saat 21.50, neyse bir 5 dakika ağladı, sonra sustu, 2 dakika bekledi, tekrar ağladı, içeri gittim. Bizimki sinirden kararmış, yatağa oturmuş ağlıyor.Yumuşak bir sesle "hadi kızım uyuyoruz" deyip tekrar yatırdım. Su verdim, içti, sonra ağzından çıkardı biberonu, bekledim, gene kalkmaya çalışıyor gülerek. Tekrar odadan çıktım, gene ağladı, 5 dakika bekledim. İçeri gittim, Semih her zamaki gibi TV seyrediyor "Ulu kurtlar Vadisi"ni, içeri gitmeye niyetlendi, gitme dedim. Oturdu ama bıraksalar beni dövecek kızı ağlatıyorum diye belli.. 2 dakika sonra tekrar içeri gittim, kucağıma aldım, başını omuzuma yasladı ve hemen uyudu.

O kadar kötü oldum ki, canım benim... Belki benim kucağımda uyumak istemişti, bense onu epey ağlatmıştım.. Çok hain kadınım mı ne???

Değilim aslında. Sadece belli disiplinleri olsun, iyi uyusun istiyorum. Zaten her sabah 06.00'da kalkıyor. Annemde de çok güzel uyumuyor. Oysa uyuması lazım ve uyku bebekler için en mühim şeylerden biri. Şimdiden mızmız oldu, en sevmediğim çocuk tipi. Her zaman memnuniyetsiz. Bense onu bu huyundan vazgeçirmek istiyorum. Ne yapmalı bilmem?

Tek bildiğim onu çok ama çok seviyorum. Bu dünyadaki en çok sevdiğim şey kızım.

İyi ki geldin kızım, iyi ki bizimlesin.

Hiç yorum yok: