1 Aralık 2008 Pazartesi

İdil Darıca Hayvanat Bahçesi'nde

Aslında fikir dayıcım'dan çıktı. Yoksa baba öyle faaliyetlerde bulunmayı sevmez. Dayıcım bizi Pazar günü Darıca hayvanat bahçesine götürmek istedi. Cuma günü Deida'nın doğum günüydü. Ablamlar ve dayıcımlar bize geldi lahmacun yedik, pasta kestik. Dayıcım ve Zeya bize 2 şık elbise ve bir fırfırlı gömlek almış. Tabii hemen giydik "cici-cici" diye. Cumartesi benim dayımın torunu bize ziyarete geldi, Zeynep hanım tam 3 aylık olmuş. Hediyelerini verdik, çayımızı içip sohbet ettik. Pazar günüde dayıcımla buluşup Darıca'ya gittik. Etraf çocuklu ailelerle doluydu. Giriş adam başı 15 milyon olmasına rağmen bayağı kalabalıktı. İdil en çok aslanlara ilgi gösterdi, ayıyı çok yakından gördü, keçileri eliyle besledi, devenin başını eğip onun yüzüne bakmasından biraz ürktü, minik rakunlara üzüm yedirdi, balıkları hayran hayran seyretti, atların başını okşadı. Yolda kendi yürüdü, bolca dayıcımın omzuna oturdu, simit yedi, 2 saatten fazla gezdik halen park bitmeyince uykusu gelen İdil'i eve getirdik. Baba ve ben onu Deida'ya bırakıp gidip alışveriş yaptık. Geldik çay içtik, dünden kalan nevaleyi yedik. Baba uyudu, kallıp arkadaşına maç seyretmeye gitti. Bizde İdil'le oynadık, film seyrettik, gene bir Barbie krizi ile yarım saat ağlayıp öyle uyuyabildik.

Hiç yorum yok: