Dün akşam annemden geldik, ben üstümü değiştirirken Semoş Potuk'u tuvalete çıkardı.
Bende İdil'in bizim yatağa bıraktım. O debelenirken ben ortalığı topladım.
Sonra Semih gelince biraz balkonda oturduk. O sırada İdil mızıldanmaya başladı. Potuk İdil ağlıyor diye iki ayağının üstüne kalkıp arabanın önüne dayadı ve kızımızı yalamaya başladı.
Bizim kız önce ses çıkarmadı, hatta iki eliyle Potuk'un yanaklarına yapıştı ama Potuk artık abartıp İdil'in kulaklarına da yalayınca bizim kız iki eliyle Potuk'u itmeye başladı.
Sonra Potuk ayaklarını indirip yerde dolaşmaya başlayınca hemen ellerini uzatıp Potuk'a seslendi. "ahhaaabbaaa" diye. Bizimki hop İdil'in arabasının yanında bitiverdi.
Eh dedim Semih'e artık kızı yıkamak farz oldu bu kadar Potuk salyasından sonra.
Banyo yaptırdık kızımızı. Suratını kulaklarını hep sabunladım. Hatun sinirlendi tabii.
Banyodan çıktım, bezini değiştim. Kıyafetlerini değiştirdim.
Sonra Semih'e verdim prensesi ben yıkandım.
Çıktım baktım bizim hanım gözlerini ovuşturuyor. Uykusu gelmiş.
Mama yaptım, suyunu değiştim. Semih'in telefonunu aldım. Yatağa yatırdım kuzumu, dönenceyi çalıştırdım. Bizimki hop yan döndü, ellerine dayanıp vücudunu yukarı kaldırdı, aldım çevirdim yatağa yatırdım. Telefonda kayıtlı olan Kazım Koyuncu şarkılarını açtım. Hemen dikkat kesildi, mama verdim, gözlerini kapadı 15 dakika biberonun memesine emzik muamelesi yaparak durup durup az az mama emdi.
Sonra gözü kapalı olarak yatakta dönmeye başladı, sağa dönüyor, sola dönüyor, yatak kenarı koruyuculara ellerini sürtüyor, ayağını kaldırıyor, yüz üstü yatıyor, altta kalan kolunu zor bela çekiyor, tekrar dönüyor ama bunları hep gözü kapalı yapıyor. 20 dakika döndü, su verdim. O sırada uyudu.
İçeri gittim Potuk'un mamasını ve suyunu değiştim. Yatmaya hazırlanırken hatun mızmızlandı. Yanına gittim gözü kapalı ağlyor.
Hiç kucağıma almadım tekrar su verdim, şarkı mırıldandım ve en nihayet saat 22.10'da uyudu.
Sabah 05.20'de kalktı. Mama, su bez değiştirme, klasik Potuk merhem sürme, göz çapağı temizleme, camları kapama, arabaya binip anneme gelme derken işe gelme. Spam mailleri ayıklama, işyerinde kaşarlı fırınlanmış ekmek çayla kahvaltı. İşler güçler. bekle akşama kadar ki kuzunu görebilesin. Neyse yarın 30 Ağustos tatili evde bol bol kuzumu görebileceğim, koklayabileceğim, öpeceğim. YAŞASINNNNN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder