23 Aralık 2008 Salı

Sinir krizleri





Bu haftasonumuz İdoş'un 2 yaş krizleri ve benim otorite için inat takıntılarımla geçti.
Cuma günü has arkadaşım 2 Ece ve yingecim Zehra geldi. Hep beraber çay içip dertleştik. Ece gene bizim kıza birşeyler getirmiş. Çok güzel kumaş kitaplar. Kaydırak yayınlarından ama bir defosu var biraz hacı hoca işi:)P
İlk kitap Ayşe'nin evi. Gayet güzel ve akıllıca yapılmış. Kapak sayfasında pencere ve panjurlar var,kapı var. Kapının cırtlı yapışkanını kaldırınca içinde Ayşe çıkıyor ipe bağlı. Evi istediğin gibi gezdirebilirsin. Yanlız panjurları açınca Ayşe'nin anne ve babası var ki, annesi başı kapalı:)P.
Ayşe'nin evinde mutfak var, kapağı açılan bir buzdolabı var,tuvalette klozetin kapağı kalkıyor, musluğun üstünde ecza dolabı açılıyor. Sonra küvet var, küvette Ayşe'nin sığacağı bir cep var ve çekilebilen bir duş perdesi var. Sonra mouse'u hareketli bir bilgisayar ve yorganı kaldırıp altına girebileceği yatağının olduğu bir de odası var.Odadaki rsimde de annesinin başı kapalı.
İkinci kitapta uyku yastığım kitabı. Balıklar nerde uyur,kuşlar nerde uyur vs, en son çocuk nerde uyur kısmında yatakta ellerini açıp dua ediyor. "Allahım benim besmele ile uyanmamı sağla vs" diye.
E, ne şimdi bunlar yani?
Çocuğu bu kadar küçükken (bu kitap okul öncesi 2-3 yaş diye hazırlanmış ve pakette olduğu için arkadaşım içini göremeden almış) nelere alıştırmamız isteniyor?
Dinine düşkün bir aileden geliyorum ama bizim ailemizde şekilcilik değil önemli olan. İslamın ahlaki değerleri bizim için namazdan da oruçtan da daha mühim.
Yani okul öncesi çocuklara besmele, baş örtülü anne imajı vereceklerine
başkasının malına, canına zarar vermeme, hoşgörü (dinler ve ırklar arası), büyüklerine saygı, yardımlaşma, zayıf olanı gözetme vs gibi kavramları versek daha iyi değil mi?
Herkesin dini görüşü bu konuda kendisine doğru, bende İdoş'u kul hakkından korkan ama Allah'ın her daim yanında olduğuna,ondan korkmaması gerektiğine inanan biri olarak yetiştirmek istiyorum. Hoşgörülü ve saygılı olsun,her dine ve her ırka,her insana aynı yakınlıkta olsun, yardımsever ve zayıfı kollayan biri olsun istiyorum.

Cumartesi halamızın gününe gittik, orda gayet iyiydi. Benim yemek yememe izin verdi. Tuna ile oynadı vs. Ama eve geldik bir kaç gündür yaptığı "Git" olayına başladı.
Üstünü değiştirmemize, altını değiştirmemize izin vermek istemiyor. Elinde biberon yere yatıp hem kendini hem halıları ıslatıyor. Öyle ıslak bırakamazsın, hasta olur bu havalarda.
Zorlayamıyorsun kendini öyle bir kasıyor ki kollarını tutup kaldıramıyorsun.
Bana veya Dieda'ya habire "git" diyor.
Önce odadan çıkıyordum hiç bir şey söylemeden. Başlıyor ağlamaya, kapıyı açıp içeri girince altını veya üstünü değiştiriyorduk.
Ama her 3-4 saatte bir bu ağlamalar, "gitt"ler çekilmiyordu.
Sonra dış kapıdan çıktım, bu sefer poposu bezsiz, ağlayarak kapıya koşuyordu. 5-10 dakika sokak kapısının dışında bekliyorumdum. Bu sırada anneanneye veya evde kim varsa ona "anne gitti" diyor.
Bu yöntemde işe yaramadı "gittt"ler devam etti.
Yeni yöntem "sen git" oldu. Ona "neden ben gideceğim? Sen git" diyordum, yere indiriyordum, bezsiz haliyle odadan çıkıyor, etrafı dolanıyordu. Arada kapıdan bakıyor kıkırdıyor,arada ağlıyordu. Sonra gene bezi değiştirmeye geliyordu.
"Gitt"ler devam edince küstüm. Konuşmadım. Deli gibi yanıma gelip beni öpüyor ama bende taviz yani yumuşama yok. Anneanne bana kızıyor "hadi öp barışın bir daha yapmaz, o daha küçük anlamaz, anlasa yapmaz" vs diyerek çocuğun yanında ona arka çıkıyor ama onu da susturuyordum. Bu arada "gitt"ler öğlen veya akşam uykuya yatarken devam edince biberonu verip odadan çıktım. Hiç konuşmadım, masal yok, dandini yok!
Cumartesi eve geldiğimiz 18.00'den yattığı 22.00'ye kadar sürekli ağladı. Pazar gene keza öğlen yatana kadar ağladı. Hatta baba bize kızıp arkadaşına gitti ve gece geç geldi.
Bu arada kendimi yedim bitirdim. Acaba hata mı yapıyorum, acaba dedikleri gibi 2.yaş krizi bu, görmezden mi geleyim? Onun kazanmasına izin mi vereyim? Doğru davranış ne olmalı, ben kötü bir annemiyim? İlerde onu ağlattığım için ruh sağlığı bozulur mu? Bana karşı tavır alır mı? Şimdi yumuşasam ve onu öpsem daha önce hayır dediğim için, bu davranışını kabul etmediğim için "hayır"ların önemsiz ve değişebilir olduğu imajını mı veririm? vs gibi iç hesaplaşmaları ile günlerimi sıkıntı ve üzüntü ile geçirdim....
Ama ne oldu? "Gitt"ler bitti!Biraz sabır,biraz inat bu krizide atlattık ama şunu bir kez daha anladım. Çocuklar evlilikleri kurtarmaz, aksine bozabilir bile!

5 yorum:

Unknown dedi ki...

Son karedeki haline bayıldım... Ah nekadar diretirsek, bir o kadar daha hırçınlaşıyorlar. ben artık görmezden gelmeye çalışıyorum. Dayanabildiğim kadarıyla...

aysencifci dedi ki...

Merhaba,
Ziyaretiniz için çok teşekkürler.
Bende hızlıca sizin blog'a göz attım. O da ne? O ne güzel bir kızdır, prensestir o!!! Maaşallah.
Bahtı ve tahtı açık olsun hem kızınızın hem oğlunuzun.
Sevgiler.

Primarima dedi ki...

Hepsimi aynı bu cocukların inanılmaz ama bizdede son günlerde gitt nöbetleri yaşanıyor biz henuz aşamadık...bakalım sabır diliyorum bende.Birde bu kitapdan bende istiyorum nerden bulacağım bi fikriniz varmı, tam olarak adını sanını ve yayımevini ögrensem sizden:)
annenin başı varsın kapalı olsun napayım, güzel bi şeye benzettim anlatımlarınızdan.Rima o şekilde harektli kitapları çok seviyor bana yardımcı olabilirseniz sevinirim. Sevgiler:)

aysencifci dedi ki...

Ah, Prima'cım, erken konuşmuşum! Dün gece gene "gitt" krizi vardı. Yani aşamamışım.
Bu kitabı arkadaşım hediye almış. Kaydırak yayınlarında çıkmış. Nerden bulabilirsin bilmiyorum. Arkadaşım Maltepe'den ya da Pendik'ten almış olabilir ama bir sorayım. Sana haber veririm.
Bende Upsy Daisy'yi nerden aldığını sorsam:)P

Primarima dedi ki...

Upsy daisy'yi biz maxi toys'dan aldık.4 ay olmusdur.39 ytl idi... :) carrefourun içindeki maxi toysdan almışdık.Ama palladium alısveriş merkezindeki oyuncakcıdada vardı hatta minik minik olanlarıda vardı:)