21 Aralık 2010 Salı

Nostalji 2- İdil Modası- Yürürken

Gereksiz postlara devam... Bu sefer elbiseler daha ağırlıklı.

Suratı hep kirli mi diyenler için kiraz sonrası çekimler:)
Day'cımla Moda'da kahvaltı
Komşunun ördüğü bolero ile
Ablamın diktiği elbise

Çiçek kız
Ayyy Allah'ım bu araba ile ne çok anımız var. Bu resmin öyküsünü anlatayım. Bizim ilk bebek arabası Nilgün'den gelen eşek ölüsü kıvamında tam yatar, çift taraftı. Fakat sürmesi hele kaldırımlardan inip çıkması için 2 kişiye gerek vardı. Bizde rahat olsun -hafif olsun diye bunu almak gafletinde bulunduk. Tam 6-7 ay her arabaya oturuşta deli gibi ağladı. Sebep yüzü bize dönük değil diye. Bakkala mı gittik, koşarak geri dönerdik ki bakkal 10 dk mesafe. Hiç öyle bebeği arabaya atıp güzel havalarda uzun yürüyüşler yapalım diyemedik! Hatta alışsın diye evde bile bu arabaya bindirirdik. Nice sonra ağlamalar arabaya biner binmez hemen başlamadı.Yine böyle ağlak günlerden birinde arabaya attık bakkaldan 200 mt ilerdeki markete gidip bez aldık, sussun diye hatuna çikolata verdik. Dönüşte o çikolata kemirirken biz annem-Deida-ben lafa daldık ve bir baktık ki bizimki arabada ağzı yüzü çikolata içinde sızmış, kaymış halde resmini çektik ve sırf uykusu bozulması diye yürüyüşe uzattık. Balkon sefasıdan İdil-Potuk
Anneanne'de taçlarla oynarken
Servisle işten dönerken beni karşıladıkları zamanlar
Bu etekli hali bizi hep "genç kız oldu artık" diye düşündürmüştü
Hanımkız
Tuna 1 haftalıkken
Rapçi modumuz
Totosunda bezi ile mini elbise
Nerdeyse 2 sene giyebildiği lastikli elbise
Carmen tarzı Balerin faresi

Hiç yorum yok: