29 Temmuz 2009 Çarşamba

Hatalı mıyım?




Ne zormuş bu işler...


Hangisi doğru bilmiyorum ki?


Tatilde bir kez daha kendi kendimi yedim, kim doğrusunu yapıyor, ben mi hatalıyım?


Ben İdil'i sevgi pıtırcığı gibi yetiştirmek istemiyorum ama öyle vurdu-kırdı bir tip olsun HİÇ istemiyorum.


Kendinden 6 ay küçük eltimin kızı cevval demiştim ya, öyle cevval ki anlatılmaz.


Tatile giderken evden hiç oyuncak almadım. Bazı yeni kitaplar ve 2 tane patates kafa aldım ki biri ile İdil oynasın, diğeri ile Elif diye.


Tabii orda kitaplar ve patates kafalar için kavga çıktı. Benim yaklaşımım


"Annecim, Elif daha küçük, o yüzden bırak o alsın, nasıl olsa sonra sıkılıyor, sen o zaman alırsın.


Bak, zaten aynı kitaptan/patates kafadan var burda, sen de onu al"


şeklinde iken diğer taraftan HİİÇ ses gelmiyordu.


Benim saf kızımda her seferinde Elif çığlık çığlığa İdil'in elinden birşey kaptığında


"Anne, üzüldü mü Elif?" diye sordu durdu.


Bende


"Evet annecim, yazık üzüldü, bırak sen o kitabı/patates kafayı" dedim.


Zaten aynı evde 1 hafta kayınvalide/görümce/elti/ben/3 çocuk, delirme aşamasındaydım, daha fazla tatsızlık çıkmasın diye mevzuyu uzatmadım.


Parklarda bugüne kadar zaten hiçbir oyuncağa binmeyen İdil, tatilde parklara alıştı, eve döndüğümde bizim evin yakınındaki parka gittik.


Bazı çocuklar sıra falan bilmeden, önündeki çocuğu ezip geçerek oyuncaklara biniyor, kaydıraktan kayarken aşağıda başka çocuk var mı bakmıyor bile! Sadece ben ve Deida bir de başka bir anne kaydırağın başındaydık, diğerleri başka annelerle dedikodu yapıyordu.


Çocuklara sadece "beklermisin lütfen, sıra bizdeydi" falan gibi nazik ifadeler kullandık ama tabii hiç işe yaramadı...


Nasıl kendisini korumayı öğreteceğim?


Ben parka gelen bebekler sadece salıncakta sallanabilir diye İdil'i biraz sallandırdıktan sonra


"Annecim, bak kardeş geldi, o daha küçük, salıncaktan biz inelim, o binsin, biz nasıl olsa başka oyuncaklara binebiliriz ama bebek binemez" deyip indiriyorum ama o gün parkta bir Allah'ın kulu saatlerce salıncakta 2-3 kişi beraber sallanan büyük (okula giden) kızlarını inmesi için uyarmadı!

Annemin bize verdiği terbiyeden HİÇ AMA HİÇ memnun olmadığımı her zaman söylerim, "büyüğündür, sus, cevap verme" diye diye hiçbir durumda hakkımı arayamam ben. Ne iş yerinde, ne özel hayatımda birisi bana hatalı yaklaştığında kendimi savunamam. Olay olup bitip aradan süre geçtikten sonra "keşke şunu şunu söyleseydim" derim ama olay anında dut yemiş bülbüle dönerim..

Şimdi İdil'i de böyle yetiştirmek istemiyorum ama başkasının hakkına saygı duymayı, küçükleri, zayıfları korumayı öğrensin istiyorum. Nedir bunun arası? Var mıdır böyle bir ara yer?

Nasıl yapmalı? Ben mi hatalıyım? Doğrusu ne bu işlerin? Deneyimli anneler YARDIM EDİN LÜTFEN!

7 yorum:

annesiningülü dedi ki...

yazdıklarında kendimi okudum:))
yağmur biraz rahat büyüsün ezilmesin istiyorum ama bakalım nasıl olacak??
parkta aynı sorunlarla bizde karşılaşiyoruz.geçenlerde kendimi tutamadım eşimde yanımdayken bağırdım.kaydırakta aşağıdan yukarı basa basa çıkan çocuklara. anneleride az ötede biraz sesimi yükselttim.ama oralı bile olamadılar.yağmur parka gitti ama üzüldüğüyle kaldı. varsa bunun bir yolu bende akıl istiyorum

SMİLENA dedi ki...

bende senin gibiyim.inan bana budur doğru olan.ben hep diğer insanlara göre hareket ediyor ve öğretiyorum ama milletin umurunda değil.şimdi artık kendileri baş ediyor sorunlarla.belli bir yaştan sonra alışıyorlar kendilerini korumayı..
sevgilerimle

allımorlu dedi ki...

aysen abla,daha kendisi minicikken üzüldümü diye hislenebilmesi çok şirin geldi bana:)
hakkı olduğu yerde tepki göstermeyi öğretmeli.sonra çocuk herşeyi sineye çeke çeke yıpranıp büyüyünce hırçınlaşabilir.bence salıncakta bebeğe öncelik tanınması gerekmez.sosyalleşme sürecinin en önemli zamanlarında, çocuk neden sebepli sebepsiz başka çocuklara abla gibi yaklaşsın ki.oda minicik sonuçta.

hepsusluydum dedi ki...

Ben de allımorlu arkadaşa katılıyorum Ayşenciğim..Eğer ona haklarından vazgeçmeyi öğretirsen aynı bizim yetişme biçimimize döner bence..Çok öpüyorum onu çookkkk.İnanılmaz özledim.İkinizi de kocaman öpüyorum..Zehr@

aysencifci dedi ki...

Bahar, bak Allımorlu ve yengegim hepsüslüydüm neler demiş...
Doğru demişler bence. Biraz bizde diş gösteren tipler yetiştirelim!
Smilena, doğrusu bizim yaptığımız ama bizden başka doğruyu yapan yok ki! Allımorlu ve yengecimin dedikleri çok aklıma yattı, ben biraz fişekliyeceğim kızımı, o da bağırsın elinden birisi birşeyi alınca..
Allımorlu, çok teşekkür ederim, hem abla dediğin için- ki ben iş yerinde herkesin Ayşen Abla'sıyım, hemde hiç düşünmediğim şekilde bir yönü bana hatırlattığın için. Gerçekten teşekkür ederim.
Zekoş'um az kaldı, görüşeceğiz, bizde sizi inanılmaz özledik. Haklısın, bizim gibi ezik hatun olmasın, Elif gibi cazgır olsun değilmi? Millet deli diye bizimkinden çekinsin!:)

Primarima dedi ki...

Al işte ayşen aynı durum bende var nolcak bilmiyorum cokmu kibar yetişdiriyoruz dersin???

aysencifci dedi ki...

Ebru'cum kibarlık bu devirde para etmiyor, çünkü hep başkasını düşünmekten, kimse seni düşünmüyor, hiçkimse bizim için "üzüldü mü?" demiyor. Bundan sonra kızları cevval yetiştiriyoruz canımcım, anlaştık mı? Vur,kır, parçala!:)P