10 Aralık 2011 Cumartesi

Ev kadını olmanın dayanılmaz hafifliği

Nedir bu çalışan kadınların ya da bir süre zorunlu ev kadını olan eski çalışan kadınların bu ev kadınlığını aşağılaması??
Hepsi bıkıyor, herkes "Ay şekerim, bunlar balayı günlerin! Sonra sıkılırsın!" diye ahkam kesiyor..

ACAİP MUTLUYUM YA! HUZURLUYUM! Var mı daha güzeli??
Sabahları hala erken kalkıyorum ama evdeki o huzur yok mu? Allahım bayılıyorum buna!
OHHH!
Çocuğu okula götür, sahile in yürüyüş yap (İtiraf edeyim 1 haftadır yapmıyorum ama Salı başlıyacağım yeniden), gel çayı koy, kahvaltıyı hazırla, uzun uzun keyifle kahvaltı et. Annemle doktor programları seyrediyorum, kahve içiyoruz ana-kız. Sonra evi topluyorum, çamaşır yıka, topla, as, kurut, katla,bulaşık makinasını boşalt, kızı okuldan al, Sarmiş'i (arkadışımız Işıl'ın sokakta baktığı kedi) sev, sokak köpeği Dost'u sev, eve gel, kızı soy, giydir, yemek yedir, sonra biz yiyoruz yemek, sonra oyna, uyukla, İdoş o ara kendi kendine oynasın, sonra meyve saati, sonra akşam yemeği, sonra kızı yatır, Derviş'le yemek sonrası kahve keyfimiz, dedikodu yap, sonra tv seyret, sonra yat.
Ne ara akşam oluyor, ne ara sabah oluyor hiç anlamıyorum bile...
Bilgisayarda oyalanmıyorum bile, alışveriş sitelerine bile bakmıyorum.
Salı günleri kahvaltı sonrası pazar yapıyorum, geçen Salı kızı okula göndermeyip Kadıköy'deki pazara gittik ablamla.
Sonra bu hafta ablamın gününe gittik annem ve İdoş'la.
Bugün Kozzy'de Pamuk Prenses ve 7 cüceler tiyatro oyununa gittik,
Pazartesi has arkadaşlarım Nilgün ve Ece bana kahvaltıya gelecekler.
Perşembe Eminönü yapacağız yine İdoş'a okulu kırdırıp.

Dolu dolu geçiyor günlerim ve neden ev kadınlığı aşağılanıyor hiç ama hiç anlamıyorum.
Karışan yok, vıdı vıdı eden yok, stres yok, iş yoğunluğu yok, sipariş yok, tahsilat yok.
Sadece sonsuz mutluluk ve huzur var.
Akşamları ayaklarımın ağrıması var.
Sabaha karşı
"Anne yanına gelebilir miyim?" deyip yanıma sokulan o melek var hayatımda 24 saat.
Sabahları tv keyfi var yatakta.
Akşamları Potuk'u yürütmek var, annemle muhabbet var, ablamla görüşmek var.
Kocamla günlük sohbetler var temiz kafa ile.
Kafamı meşgul eden şey yok saçma sapan.

Yaşamak var sadece tam istediğim gibi ve tam da hayal ettiğim gibi!
Uzun uzun sohbetler var kuzumla gündüz, bazen gezmeye gitmek, bazen çarşı pazar dolanmak ama ille de beraber!

Ne diyeyim, mutluyum sapına kadar:)))

7 yorum:

Robin Goodfellow dedi ki...

ben de artık 3 gün çalışıyorum, pazartesi-salı-perşembe günleri iş. o kadar güzel ki gerisini kendime ayırmak. mis gibi artık bir hayatım var. sanki daha çok tatil yapıyor da arada çalışıyor gibiyim. kafam rahat ruhum dinç oh yaşasın. iş bizi ne kadar yoruyor iyi ki böyle günleri düşürme imkanı olan bir işm var. günlerle saatlerle dilediğin gibi oyna. ister 5 yarım gün , ister 3 gün ister 4 gün ister 5. yaşasın.

Gülen Tezer dedi ki...

:) Çalıştığım yılları hatırlamıyorum bile çünkü unutmaya çalıştığım için. Ağır bir işim vardı ve ben sırf arkadaşlarımdan ayrılmamak için basamıyordum istifayı. Sonunda sendikal faaliyetler nedeniyle kapının önüne kondum da kurtuldum oradan. İşten atıldıktan sonra (evet atıldım) yaklaşık bir sene 6.20de uyandım. Koştur koştur servise yetişme telaşesinin olmadığı, yatakta keyif yapma anları, bir daha uykuya dalma isteği halleri. Gerçi araya ağır geçirdiğim o hastalık zamanı da girdi ama ben bana mısın demedim erkenden uyandım :)
Bu iki grup arasında hep bir çekişme var, sanırım iş kadının hem işe hem eve yetmesinden kaynaklanan. Sen boş ver bunları da keyfini çıkarmaya bak. Her şeye bol zamanın var ne güzel. Senin için çok mutluyum, sen mutlusun diye çok mutluyum.
Kara kızımı, tatlı aileni ve seni çok sevip öpen Gülen'den sevgiler canım benim..

gülay dedi ki...

Ayşenn bende sabah işe gitmeyi,bir yerlere yetişme telaşını,ofis dedikodularını özledimmmm.Kısacası çalışmayı özledimm.Yok mudur bunun bir orta yolu;)

hepsusluydum dedi ki...

Ohhhh sefan olsun bacım, Allah içine sindirsin..

Unknown dedi ki...

Ozendim valla. Ben de simdilerde ikinci dogum iznimin dayanilmaz keyfini suruyorum. Evde hep beraber ailecek bir keyfi ki sorma. Ama 1 ay kaldi ise donmeme. Ne ya
An soyleyeyim isimi zaten seviyorum da, su anki siyerimi de seviyorum. O nedenle is cok zor gelmiyor. Ama kesinlikle emekli olma hayalleri yapiyor ve her gun evde olmanin keyfini surecegim gunleri heyecanla bekliyorum. Is aralarinda evde oldugum uzun donemlerde de aynen senin gibi evde olmaktan dolayi hic zorlanmadim, hic bunalmadim dogrusu. Keyfini cikar hepimizin yerine ;)

aysencifci dedi ki...

Robin öyle ama, bizdeki çalışma hayatı kadın-erkek eşitsizliği yüzünden çok bunaltıcı oluyor! Hele ki senin işin çok zor, Allah yardımcın olsun!
Gülen'im çok sağol! Sen tanımadan sevdiğim yani yüz yüze görüşmeden kanımın kaynadığı 2. insansın! Çok seviyorum seni!Hep mutlu ol inşallah ve sağlıklı!
Gülay inan hiç ama hiç aramıyorum o günleri:)D
Zerra'cım çok teşekkürler, ne güzel bir dilek o! İçine sindirsin. Çok sağol can kardeşim.
Dağlar kızı güle güle büyütün 2.'yi ve emeklilik hayalleriniz tam da istediğiniz gibi olsun:)

Sitare dedi ki...

Her çalışan kadının içinde "evimin kadını çocuklarımın anası"olmalıyım dürtüsü yatar.anda sen ben gibi dobra hatunlar bunu yürekten söyler bloglarda ifşa ederiz.ben doğum üzereyim,memurum.haklarımız daha fazla.kızımı 19 aylık ettim kreşe vermedim hep ben baktım.oğlum var 10 yaşında.o küçükken hiç çalışmadım.meğer ne güzel gunlermis.elden gidince anlıyor insan.