30 Ekim 2011 Pazar

Şafak 3 hafta

Tepeme çıkan çocuklarım
Arılı oyunumuz
Ana kız bir örnek ojelerimiz
Bir pazar öğlen Deida evde diye koltukta uyuklarken, üstümü örten ve işi abartan İdil'in bana yaptığı "Korunaklı barınak"
Uyurken bana "güvenli bir yuva" inşa eden kızımın mimarlık harikası
gÇekirdek aile
İdil'in sanat şaheseri
Usta ressam
Çırak anne
Sabah uyandırılan anne
Potuk'lu uykunun son anları
Derviş'le annenin keyfi
Anne-kız keyfimiz
İhtiyar Potuk ayakta uyurken

Kaldı 3 hafta, yerime gelecek kişi daha ortalarda yok. Dahası biri gelecek mi onu da bilmiyorum. Amann, benden sonra tufan.
Günler hızlı geçmiyor, işler çok, hala deli gibi çalışıyorum. Arada "yahu ben artık gidiyorum beni bu kadar çalıştırmayın" desem de gene md bana sıkıntı verecek şeyler yapmaya tam gaz devam ediyor. Evde yine ç.iş sorunsalı var.
Ne yapsak kar etmiyor. Güzel konuşuyoruz, olmuyor. Bağırıyoruz, olmuyor. Küsüyoruz, olmuyor. Sorumluluğu ona bırakıyoruz, olmuyor. Olmuyor oğlu olmuyor!
Artık herkes için sıkıntı oluyor bu iş. Daha Cuma günü
"Bak sen madem büyümek istiyorsun, artık ben sana ç.işin geldi mi diye sormayacağım. Sen sorumlusun bu işten. Ne zaman gelirse koşa koşa yap. Sakın tutma. Ama olur da kaçırırsan k.lodünü bize göstermeden git kirli sepetine at. Bana temizleri getir, giydireyim" nutkumun sadece
"Kirli sepete at" kısmını aldı. Bu akşam benim kumam ve karısı alışveriş merkezine gidiyorlardı. Bize de gelin dediler. Seyyar tuvalet ve yedekler yanımızda gittik. Evden çıkmadan
"İstersen tuvalete gir" dedim ama
"Yok ç.işi eminim" dedi.
Gittik, daha ilk dükkanda eteklere bakarken başladı kıvranmaya.
"Kızım tuvaletin mi var?" dedim
"Yok" dedi
Sonra etekleri alıp alıp giyinme kabinlerindeki aynaların orda kendini seyrederken
"Ç.şim geldi" dedi
Seyyar tuvaleti alıp kabinlerin arkasına geçtik. 2 çalışan "bilmem nerde tuvalet var" dedi ama ben
"Yok bizim yanımızda var" dedim.
Adamlar bizi seyretti, öyle ya, belki orda bırakırız, orayı kirleriz.
Tamda öyle oldu, seyyar tuvaletin bir bacağı eğildi ve olan ç.iş etrafa aktı. Dahası kıyafet, k.lot, çorap sırıl sıklam.
Hadi yerleri sildim, hatunu kabine soktum. Üstünü değiştim. Ama bana yardım etmediği gibi sanki altına kaçıran benmişim gibi bana kapris yapıp gidip kumamın karısına yapıştı.
O sinirle
"Biz taksiyle eve gidelim" dedim. Derviş'in keyfi kaçtı, kumamla karısına ayıp olmasın diye hadi gezelim dedim ama bu sefer önden önden koşturuyor, sesleniyorum dönüp bakmıyor. Bir afra tafra. O sinirle orda insanlar olmasa bir tokat atasım geldi, kendimi tuttum. O kadar edepsizlikten sonra ödül verir gibi gezmek istemediğimden biz eve döndük Derviş'te bizi bırakmadı. Taksiye bindik. Eve geldik, babası ayrı konuştu ben ayrı konuştum. O'nun bu ii başarabilecek kadar akıllı olduğunu, okulda ondan başka bu problemi olan çocuk olmadığını, gece - şükür- hiç problem olmamasına rağmen, gündüz inatla bu sorunu devam ettirmesinin hepimizi ve onu üzdüğünü, herşeyde olduğu gibi bunda da alıştırma yaparak, vaktinde tuvalete giderek sorunu çözebileceğini, bizim onun her istediğini yapmamıza rağmen onun bizim sadece bu tek isteğimizi yerine getirmediğini ve bunun bizi çok kırdığını, bu sorun daha devam ederse bir daha kendisine oyuncak, kitap vs almayacağımızı, doğum günü yapmayacağımızı, bizimle dışarda gezmeye gelemeyeceğini söyledik.
"Anladım" dedi söz verdi.
Bakalım...
Diğer anlar ise boyama, çizgi çalışmaları, oyun, oyun, oyun olarak geçiyor..
Çok canım sıkılıyor bu ç.iş işine çoooookkkk!!!

Hiç yorum yok: