Çok şükür o da bitti! Tüm vırvırcılara, çok bilenlere, tecrübelilere inat, azimle bekledik, biraz daha zaman geçsin, sabahları 5 okka ç.ş dolu bezi biraz az dolsun vs dedik.
Az dolmadı bezler ama büyük bir alez aldık, zaten kendi yatağında 2 alez var ama Deida ille yattığından Deida'nın yatağına Alez lazımdı. Onu da aldık ve evvelsi gece ilk bezsiz denememizi yaptık.
Yemekte bu gece artık ona bez bağlamayacağımızı, çünkü büyüdüğünü söyledik.
Her bilmediği şeyde olduğu gibi bunu da istemedi, şiddetle karşı çıktı, ille de bez istedi.
Her zaman kurtarıcımız olan
"Okula gitmek için büyük kızların bezlenmemesi gerektiği"
"Poposuna uygun bezin artık kalmadığı"
"Rima ve İrem'in de bez takmadığı"
savlarını ileri sürdük. Pek ikna olmasa da en azından bez ısrarı bitti.
Gece yatarken anneanneye ve babaya "İdil artık büyük kız oldu, bakın artık gece bez takmadan yatacak" dedik.
Pijama giyerken "bez" diye biraz mırın kırın etse de bez bağlamadık.
"Ayyy ne güzel oldu bak Deida'sı, aynı bizim gibi k.lotla yatıyor artık İdillll" diye gaza getirdik.
Gece 23.00 ve 01.00'da Deida onu uyandırmadan tuvalete otutturdu ve ç.şini yaptırdı ve tataaaa sabah büyük haber!
KAZASIZ GECE!
Dün gece ise hiç itirazsız k.lotla yatış, yaklaşık aynı saatlerde 2 kez tuvalete kaldırış ve TATAAAA 2.KAZASIZ GECE!
Tabii bunlar ödülsüz olmaz di mi?
Ödüller mi?
Sırayla verilmek üzere prensesli tüylü kalemler-boya kalemleri-simli kalemler- 3 yeni kitap.
Dün gece elinde prensesli kalemleri,
üstünde prensesli geceliğiyle kara kuzum pek bir prensesti:)D
Unutmadan geçen gün boğazımda bir düğüm yapan diyaloğu da yazalım.
Efendim bizim İdil'in telefon gevezeliklerini kısa kesmek, işe gitme için söylenen tek laf
"Amca kızar" olur.
Patronumuzu amca diye biliyor.
Ne zaman "İşe gitme" diye mızıldansa "Amca kızar" derim.
Bazen "Ara amcayı, işe gelmiycem de" der.
Haftasonunda "Bugün tatil mi? Amcaya ne dedin? " diye sorar.
Geçen akşamlardan birinde yatarken "Yarın işe gitme" mızıldanması biraz uzun sürünce her zamanki gibi
"Yarın ben amcayı arayayım, işe gelmeyeceğim diyeyim. Bakalım ne diycek" dedim.
"Hayır şimdi ara" diye ağladı.
Üzülmesin diye "Git o zaman ev telefonunu getir" dedim, koşa koşa getirdi.
Güya telefonu tuşladım, bekledim, karşıma biri çıktı ve gayet ciddi şekilde
"İyi akşamlar. Ben Ayşen, .... Bey'le görüşebilir miyim?" dedim.
Tam yanımda heyecanla beni dinliyordu, gözümün içine bakıyordu, bende ona bakarak konuşuyordum.
Güya ... Bey telefona geldi.
"İyi akşamlar... Bey, Ayşen ben. Rahatsız ettim bu saatte, kusura bakmayın.Yarın işe gelemeyeceğim, onu haber vermek için aradım" dedim.
Yüzündeki mutluluğu, aydınlanmayı tarif edemem!
Sonra ... Bey bana kızmış oldu.
"Peki, yarın sabah ararım o zaman, iyi akşamlar" deyip telefonu kapatıyorum.
İdil'e dönüp
"Çok kızdı bana. Bu saatte aranır mı dedi. Yarın sabah arayacakmışım" dedim.
O gece öylece ağlamadan uyudu.
Bir kaç gece sonra sofrada yemek yerken gidip ev telefonunu aldı ve
"Amca, ben İdil, annemin işe gelmesine izin veremem. Çünkü o benim çok sevdiğim bir annem! İyi akşamlar" dedi ve telefonu gidip yerine bıraktı.
"Ben izin aldım amcadan, sen yarın gitme işe" dedi:)D
Numaradan aradığımın farkında olup gene de hayal gücünü bu şekilde kullanmasından mı, yoksa o "çok sevdiğim bir annem" lafından mı boğazıma bir yumru oturdu...
Biliyor ki annesininde en çok istediği şey evde oturup onunla birlikte olmak ama zalim şartlar....
8 yorum:
ohh hadi bakalım rahat geceler güzel uykular kuzucuğa..bak sen bide annesine izin koparmış:)))bu çocukların hayal gücünde sınır yok şekerim:))))
öncelikle gözünüz aydın.umarım hiç ıslatmazsınız yatağınızı..
çalışan annelerin en büyük üzüntüsü de bu olsa gerek.çocuğunu bırakıp işe gitmek..amcada sana biraz izin versin canım :)))
öpüyorum
hadi bakalım geçmiş olsun;aferin kızıma:)
anne olunca anlayacak annesi;sukoyverme...sen de evde oturamazsın!
Hadi gözümüz aydın,yarın bir ödülde benden..
Uff bu anıları çok güzeel kaleme alıyorsun yahu eheh baya zevkli okuması :)
Annenin iç sesinden öte kimse bilemez en iyisini ben bunu bilir bunu sölerim, aferin idil kuzuma, gelsin sıradaki şimdi :)
Geçennerde hastaydı ece, işe gitme dedi, dr ye götüreceğimden dolayı gitmedim, şimdi her sabah bi yokluyo işe gitme diye :)
Gözünüz aydın ayşencim.Büyük aşama biliyorsun bezsiz hayat.Biraz zorlansa da zamanla alışacak merak etme.Bizimde Damla gece zor alıştı ama şimdi maşallah kendi kalkıyor çişi geldiğinde.
Eylem'cim hayal güçlerinin sınırı olmaması beni çoook sevindiriyor zaten:)D Öptüm Şude'yi ve seni.
Semra'cım o amca başka bir post konusu olur ama hadi neyse:)D Öptük seni ve yakışıklıları.
Dijle'cim vallahi de billahi de evde oturabilirim, hiç sıkılmam. Tam 23 senedir çalışan ve üstelik hep zor şartlarda çalışan biri olarak EMEKLİLİĞİME gün sayıyorum:)D. Seni ve Ezel güzelliğini öpüyorum.
Ablam, meleğem, kot pantolon için tekrar teşekkürler, çok yakıştı kabız kuğuya:)D
Modafobik, hoşgeldin. Yorumun için de teşekkürler.
Belkıs'cım hep düşünüyorum, o kadar zorluklarla doğur da sonra 2,5 aylıkken bırak git işe. Değer mi? Değmez bence ama benimki zorunluluktandı. Öptük seni ve bal Ece'yi.
Dilek'çim önümüzdeki şey herhalde seneye başlayacağı devlet kreşi. Bakalım. Damla'yı, Karya'yı ve seni çooook öptük.
Yorum Gönder