Bu blog aslında myspace'teki blogumuzun buraya taşınmış halidir. Kızıma hamileyken yazmaya başladım, kızım şu an 5.5 yaşını bitirdi. Aşkım,herşeyim kuzum için bu yazılar, sizde okuyup beğenirseniz ne mutlu bana... Tüm annelere,tüm bebeklere,tüm çocuklara,tüm kadınlara,tüm insanlara sevgiyle,dostlukla
13 Mayıs 2009 Çarşamba
Tanturumlardan tanturum, krizlerden kriz beğen
Uzun zamandur İdil Sultan'ın krizlerinden bahsetmemiştim. Bu krizlerin olmamasından değil, daha ziyade geçmiş krizlere nazaran daha çabuk sonlandırılmasındandı. Ama bu hatun kişi 2 gün içinde sinir katsayımı tavan yaptırmayı başardığı gibi birde bana küstü!
Efendim, bu hanım fotolarda da göreceğiniz gibi o park senin, Tuna'yla oynamak benim derken, elinin altında emrine amade annesinden başka,
Anneanne
Deida
Teyze
Dayı
Yenge
ordusu olmasına rağmen pek bir kapristir. O resimlere aldanmayın, bu kızın gerçek yüzü farklı!
Evvelsi gün beni işten dönüşte karşıladılar, gelir gelmez üstümü değişip hemen odasında tam 1 saat onunla ne isterse oynadıktan sonra "balkonda taşlarla oynayalım" isteği üzerine balkona gittik. Deida Potuk'u tuvalete çıkarmıştı, anneanne, ben ve İdil balkonda oynuyorduk.
"Su getir bana annesi" dedi
Su salondaki masanın üstünde, görüş alanında, ulaşabileceği yerde.
"Annecim, bak suyun masanın üstünde, sen al tatlım" dedim ve
Tanturum-2 yaş krizi ne dersen de geldiiiiiii.
"VUAAAAAAAAAAAAA Sen Getiiiiiiiiiiii"
"Hadi annecim ama, ben yorgunum, tam şurda suyun"
"VUUUUUUUUUUUUUUAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA Sen getiiiiiiiiiiiiiiiiiiiirrrrrrrr"
Bu arada anneanne bana
"Ne var yani çocuğun suyunu getirsen? Ölür müsün?"
Tabii bunu duyan 2 yaş canavarı vuaaaları daha bir şiddetle atmaya başladı.
Bu sırada balkonun altında apartman sakinlerinden 2 kişi daha "cık cık" lamaya başladı.
Mahalle sakinlerinden yürüyüşten dönenler balkondan gelen feryatlar nedeniyle bize bakmaktalar..
"Anneannesi kendi alsın, yerini biliyor"
"Üzme çocuğu annesiii!! Kızarım bak"
Tabii anneanne torpili ve gazıyla 2 yaş canavarı vuaaaları ta aşağı sokaklarda Potuk'u gezdiren Deida ve ekmek almaya gittiği Bakkal tarafından duyulur.
Bakkal Deida'ya
"Gene başlamış sizinki ağlamalara, yoktunuz 6-7 aydır vallahi sessizdi buralar" demiş.
Deida geldi, tabii suyu verdi. Tanturum-kriz bitti mi? HAYIR!
Baba işten geldiğinde halen ağlıyor, anneanne-deida ikilisi tarafından
pohpohlanıyordu. Tabii baba hemen "ben geldiğimde bari ağlatmayın şu çocuğu demedim mi?" şeklindeki yangın körüğü ile ortamı daha da şenlendirdi. Ne oldu? Yemek ziyan oldu bana! Sonra 2 saat içinde 2 yaş krizi bir şekil küllendi.
Dün akşam beni karşılama sırasında hoşgeldin demek falan yok, sarılmak yok. Bizde anneanne ile kolkola yürüdük eve geldik. Gene odada oynadık, bu arada telefondaki binlerce resmine onbin kere bakıldı, şu resmi aç dendi, açıldı. 40 sn'lik bir video tam 39 kez oynatıldı. Son kez istediğinde
"Bak annecim, bu son. Tamam mı? Biraz telefon dinlensin, yemek yiyelim, gene açıcam tamam mı kuzum?" dememle tanturum-kriz gene başladı.
Vualar gelsin, huzur gitsin...
Bu sefer Deida'da evde, hemen annemle Deida'nın yanına seyirtip bana ordan kötü kötü bakarak inci taneli taneli ağladı. Ama o kadar yalan bir ağlamak ki, arada sesini dinlendiriyor, gene perdeyi ayarlayıp yüksek sesten ağlıyor.
Ben kızdım, telefonu çantaya koydum, tabii vualar arttı. Gidip annemin odasında tv'yi açtım, sakinlemek için. O arada bunlar içerde vualıyor, pohpohlanıyor vs.
Sonra hanım karekter yaparak odasına giderken "deida sen gel, odamda oynayalım" dedi, deida'yı alıp gittiler.
Tam 1,5 saat baba gelene kadar hiç yanıma gelmedi. O arada deida bulaşık vs için mutfağa gitse de bizimki odasında tek başına oynadı. Baba geldi, beraber yemek yedi onunla! Babaya oyunlar, cilveler. Tabii maç olunca baba bu duruma katılamadı:)
Sonrasında elinde minik kedili iç çamaşırlarını koyduğu bir poşetle annemle oynadı. Benim yanıma geldi, "annecim özüü dilerim, bi daa yapmiycam" dedi.
"Yok kızım, habire özür diliyor, beş dakika sonra gene aynısını yapıyorsun" dedim.
Anneanne "Üzme çocuğuuuu" dedi
Bu hatun hemen gerisin geri mutfağa baba-deida yanına! Karekter yapıyor işte!
Sonra aralıklarla gitti-geldi-poşeti bana verdi "sana hediye getiidim annesi" dedi.
Bomba ise en sonunda geldi. Hediyeyi aldım. "Sağol" dedim soğuk soğuk
"Zahmet oldu annecim"!!!!
Nasıl yani????????
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Etiketler
- anne'nin kitaplığından (3)
- Biz (40)
- Günlük yaşam (13)
- Hamilelik (2)
- Hayatımız (bazen B.ktan (153)
- idil'in kitaplığından (7)
- İdil'li günler (271)
- Potuk'lu hayat (21)
- Seyahat (4)
3 yorum:
:)))))) yordun kuzuyu yorduuun :))
bu arada yakın bi geleceğimi gördüm sankii :))
Ay Ayşen ne güldüm ama anlatamam.Anneannenin sana kızması ve pohpohlamaları gözümun önunde...İdil ile yaşadıkların zaten ezberimde cunku bende yasıyorum tıpkısının aynısını:)
Belkıs'cım bak ve geleceğini gör bence:)))))))))))
Ebru'cum bunlar aynı gün doğdu ya, aynı günlerde krizleri tutuyor:)))) Krizi önce tutan diğerine haber versin, pasiflora içelim:)))))))
Öptük
Yorum Gönder