8 Şubat 2009 Pazar

Ariel s.ktir gitt





Bizim bu Deida biraz ağzı bozuk söylemesi ayıp.
Tamam dayıcım, babacım ve ben arada küfür ederiz ama demek ki bizi pek kaale almamış zilli böcek, Deida'sını almış.
Bu Deida olacak deli kadın bizim kuzuya oyuncak telefon almıştı, bizde bu telefonla arada Ariel'i arar konuşduk. Yemek yemediği zaman "Ariel, evet İdil yemeğini yemedi, nasıl? Yesin yani. Yoksa gelmezsin" falan diye hikayeden konuşurduk. Bazen etkili olurdu, bazen tınmazdı. Deida eşşeği de bizim kız Ariel'le telefonda konuşurken telefonu alıp "Ariel s.ktir git" demiş. Tabii bu ne oldu, yol,su,elektrik olarak en olmadık zamanda bize döndü.
Cumartesi günü dayım, yengem,kızları,damadı bize geldiler çaya. Tam sohbet, muhabbet devam ederken bizimki de oyuncakları ile oynuyor. Gayet güzel mini eteği, çorapları, ev terliği falan çok hanım bir mod'da. Bu arada "annecim" diye konuşuyor. Yengemde acaip kibar ve hoş bir hanımdır, "ah ne güzel cim'li konuşuyor" derken bizimki elinde telefon "Alooo, Ariel, s.ktir git, s.ktir gittt" diye avaz avaz bağırmaz mı?
Deida koşarak içeri kaçtı, ben yer yarılsa durumundayım, annem "aa kızım söyleme öyle şeyler" diyor. Bu arada o kadar net söylüyor ki başka bir şey dedi diye iddia da edemezsin. Bu arada kuzu hala Ariel'e sövüyor!
Akşama babaanne, hala, enişte, yeğenler geldi yemeğe. Gene bizimki gayet şık. Babaanne oyuncak almış, yere beni ve babasını oturttu. "annecim sende gel, babacım sende otur" diyor. O arada gene o telefon ele alındı ve gene "Ariel s.ktir gittt " başladı. Babaanne ve hala şok oldular, enişte bembeyaz oldu. Biz ayrı donduk kaldık. Babası " ee, Adanalı benim kızım, küfretmesini bilmesi lazım" diye kıvırma çabasında ama yemediler tabii.
Pazar günü Zehra'mız Antep'ten geldi, kızkardeşi,kızı ve eşide bize uğradılar. O arada gene Ariel'e sövüldü.
Benim taktiğim duymamazlıktan gelmek oluyor.
Bu arada kendi sövdüğü yetmezmiş gibi telefonu bana verip "Ariel seninle konuşmak istiyor annecim" diyor! Bende gayet nazik bir dille Ariel'le konuşuyorum. Bakalım ne zaman unutacak bu lafı?

5 yorum:

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

:)))))
ayşenciğim hem bana bıraktığın yoruma, :)))))))))))))
hemde canımcım idile öyle güldüm öyle güldümkii
çok ömürsün ÇOK :))))))))
Bu arada süslüm dönmüştür.. yakında seslenir bize.. herkese çok sevgiler..
UZUN ZAMAN OLDU UĞRAYAMADIM :(
Ama aşağıdaki şahaserlere hayran oldum.. SEVERİM ONU BEN.....
:))))))))

Belkıs dedi ki...

oy oooy ooooyyyyy
hadi bakalım nasıl devam edecek bu durumun gelişimleri bende merak ediyorum, şanslıyım zira gelecekte başıma gelebilecekleri şimdiden sizler sayesinde öğreniyorum :)

Primarima dedi ki...

hadi buyur burdan yak işte ,öğrenmemeleri gereken şeyleri nasıl bu kadar çabuk öğrenirler anlamam zaten :):)Rimada geçen gün bok gibiii bok gibii diyip duruyordu aa ne kadar ayıp nerden çıkdı şimdi bu laf dedim.Hakikaten kimden duydu bilmiyorum ama duydu ve söyledi işte.Ariel ...git he ?
hahahah çok güldüm ama...bir müddet duymazsa unutur herhalde:)

aysencifci dedi ki...

Nunu'cum, sen o pozitif halinle bizim içimizi nasıl aydınlatıyorsun, o güzelim blogunla bizlere nasıl herşeyin daha güzel olacağına dair umut veriyorsun anlatamam. Seni güldürebildiğimize seviniyorum.

Belkıs'cığım, gör bak Ece'm ne fettan olacak, şaşıracaksın. Çocukken jüöle gibi koltuktan kayanların şimşek gibi koşmasına, sonra sana cümle kurarak derdini anlatmasına şahit olacaksın, şaşıracaksın. Büyüdükçe ve dillendikçe çok tatlı oluyorlar. Ama 2 yaş krizini saymıyorum tabii.

Ebru, Rima iyi mi? Gözleri nasıl oldu? Damlaları rahat damlatabiliyormusun? Dünden beri hep aklımda o yumuk gözler var. Kuzun bir an evvel iyileşir inşallah. Sevgiler,

Primarima dedi ki...

Çok teşekkürler sorduğunuz için Rimanın gözleri biraz geriledi daha iyi damlaları hadi sana makyaj yapayım dedim damlattım valla:)