16 Şubat 2009 Pazartesi

İnternetten bulaşan yüksek ateş ve gecikmiş 14 Şubat





Haftasonumuz kuzumun yüksek ateşi nedeniyle kötü geçti.
Cuma günü evdeydim, birşeyi yoktu. Oynadım, öpüştük, koklaştık. Cumartesi kızlarla günümüz vardı. Öğlen uyuttum. Bir koşu giyindim, makyaj yaptım, Seda ve annesi geldi, oturup iki çift laf etmişken telsizden sesi geldi. Daha yatalı yarım saat olmamıştı. Odasına gittim uyutmaya çalıştım. Uyumadı, biraz sinirli bir halde kucağıma alıp içeri üzerini değişmeye götürdüm. Biraz sıcak gibiydi, uykudan yeni kalktığı içindir zannettim. Ama üstünü soydukça epey ateşi olduğunu anladım. Dijital derece çalışmadı, eski tip dereceyi tutturmadı, ateşi ölçemedim. Fitil yaptım, ağladı biraz. Tüm misafirler gelmiş, biz giyindik yanlarına gittik. Baba evdeydi, "sen bizi doktora götür" dedim.
Kızdı "Her ateşte doktora mı gidilir?" diye. Biz 26 aylık olduk ve bu 3. ateşlenmemiz!!!
Bu arada evdeki misafirler ki biri kayınvalidem biri görümcem olur, her kafadan bir ses, "yok bu ateşle çocuk doktora mı gider" ciler, "geçer ayol" cular, "ilkinde bende böyle paniktim" ciler!
Tabii ki çocuğu doktora götüreceğim, ateşinin nedenini anlamak için. Doktor ne için var?
Neyse babayı sinirli bir bakışımızla susturup yola düştük. Kendi doktorumuz cumartesi saat 15.00'e kadar çalışıyormuş, biz saat 14.30'da aradık bize randevu vermediler! Görümcemin doktoruna gittik. Yollar ana baba günü.
Güya SSK'lıyız 25 milyon hastane fark aldı, 30 milyon eczane katkı payı aldı. Bu doktorun normal vizitesi ne kadar Allah aşkına! Neyse, hastalıkta paraya bakmıyoruz tabii ama aklıma takıldı.
Bize önerilen doktor için önümüzde 3 kişi daha var, gidip başka bir doktora yazıldık, ateşliyken bekletmeyelim diye.
Bizim hatun doktor sevmez, ben daha üstünü soyarken ağlamaya başladı. Adam kulaklarına bakabilmek için 1 hemşire-1 ben zor tuttuk. Kulaklar temiz ama boğazlarda enfeksiyon var. Zaten diğer 2 ateşlenme vak'amızda bu boğaz enfeksiyonundan olmuştu. Doktorun o tahta çubuğu ağzına koyması ile bizimki kustu. Tüm üstüm battı. Allah'tan kızın üstünde sadece bezi olduğu için yedek kıyafet derdimiz olmadı - almamışız telaştan-. Oraya yatırıp altını bağlatmıyor, doktor çıktı, hemşire çıktı, "bak kızım kimse yok, hadi giyinelim evimize gidelim" diyorum bir türlü ikna edemiyorum. Zorla giyindik, ilaçları aldık. Sadece ateş düşürücü şurup verdiler, eğer ateşi 3 gün içinde düşmezse antibiyotiğe başlarsınız dediler.
Üstüme kağıt peçeteler örttüm ama koku fecaat!
Eve geldik bu sefer aynı muhabete devam
"Panik olmayın, bizde ilkinde paniktik, şimdi rahatsız"
Ulan panik olupta ne yaptık, normal olanı yapıp doktora gittik. İkincisi (senin çocuğun) daha hasta olmadı da doktora götürmedin.
Yok efendim "kocası (enişte) ilk çocuk kafasını kalorifere vurmuş, kalkmış bir koşu çocuğu doktora götürmüş, ertesi gün bakmışlar kör olayım bir çizik varmış sadece"
E, ne yapsaydı adam, bıraksamıydı çocuğu o vaziyette?
Sinir olduğumla kaldım.
Dikkatli anne olmak sanki suç!
Neyse, dün geceden beri ateşi düştü. Hatta gece saklambaç oynadık ilk kez.
Baba kıl gibi zayıf ve dahası esnek. Gidip en olmadık köşelere saklandı, 10 dakika aradık, gülmekten katıldı da sesinden bulabildik. Bendeniz fil kıvamında olduğum için yatağın yanına çömeldiğimi zannediyorum, Semih kırılıyor gülmekten "gel kızım, anan deve kuşu gibi başını gömmüş ama k.çı havada" diyor, bir seferinde perde arkasına saklanıyorum, "aaa, fil var sanki orda" diye ayrı gülüyor öküz'cüğüm:)P

Gelelim 14 Şubat meselesine.
Biz 14 Şubat falan bilmiyoruz. Zaten 1993'te aynı işyerinde Semih işe başladı tanıştık. Patronun karısının akrabası diye baştan suratsızdım ben ona. O da bana kıl olmuş. Sonra kanka olduk, ben ona arkadaşlarımı ayarladım, o benim çıktıklarımı bilirdi.
1998'de bir Hollandalı arkadaşım oldu. Önce evlenelim diye tutturdu, sonra kilise düğünü istedi. Anlaşamadık, ayrıldık. Bu ara başka biri ile çıktım, azıcık öküzdü, alkol problemi vardı, hatta ilk randevumuza beni Semih ve arkadaşı götürmüştü. Bu şahıs Askere gitti, ne aradı, ne sordu. Sonra askerden terhisine az zaman kala izne çıktı beni aradı, ağladı vs vs.
O ara Hollandalı "Barış benle, evlenelim, ben İstanbul'a yerleşeceğim" dedi.
O sıra Semih'te memleketinde gitti. Ordan beni aradı ve "yüzüğü aldım" dedi.
"Ne yüzüğü" dedim
"Gelince görürsün" dedi.
Ofise geldi, sigara içmek için dışarı çağırdı beni. Serçe parmağının ucunda bir nişan yüzüğü, Adana şivesi ile "dak hele dak, dakmazsan götürüp geri vereceam" dedi. Aldığım evlenme teklifi budur benim, 14 Şubat'ım ne olsun?
Hemen abimi aradım, durum değerlendirmesi yapmak için beni yemeğe götürdüler.
Ölçtüm, biçtim, "çocuğum olursa babası kim olmalı" diye düşündüm.
Semih'ti o.
Hollandalı'yı ve öküzü arayıp "siz benim için fazla iyisiniz" yalanlarından birer demet verdim ve yüzüğü "daktım".
Bu sene 10 yıl olacak evleneli. Kararımda memnunum.
Romantik değildir, kızım doğmadan çok önce mum ışığında yemek hazırlamıştım. İşsizdim o dönem, giyinmişim kuşanmışım. İçeri girip makyajlı ve cici giyimli olduğumu görmedi, "elektrikler mi kesik?" diye sordu!
"Yok, romantik mum ışığı falan" dedim,
"ya, boşver, yak ışıkları da ne yediğimizi görelim" dedi.
Zaten o günden sonra böyle bir çabaya bir daha girişmedim bile.

Ama sevgililer günü ille bildiğimiz anlamda sevgili için değil ya! Benim sevgilim kuzum, aşkım, İdil'im. Sevgililer günün kutlu olsun annecim.
Devekuşu annen,
Semoş,
Sen gerçi sevmezsin böyle etiketleri ama olsun, seninde sevgililer günün kutlu olsun.

9 yorum:

Adsız dedi ki...

merhabalar arkadaşım tesadüfen sitenizi gördüm ve bu kadar içtenmi yazar bir insan dedim okudukça okudum okudukça okudum senin yasadıgın ve haklı olarak kızdıgın olayda kendimi buldum daha dogrusu her kelimen de kendimi buldum başta idil hanıma cok gecmiş olsun ateş diyip gecmemeli ço tehlikelidir ateş bak ben ne kadar dikkat etsem de kızım 2 defa havale gecirdi ve iç ateşi yükselmişti soguk ateş de diyorlar yada atesiz havale de diyorlar sen bakma digerlerine sen ateşte mutlaka götür dr . sorumsuzluk onların düşünceleri boş ver tatlım
sana cocugundan fayda var
ayrıca 14 subata gelince evet benim öküz de demekki kelimeler bile aynı ay ben seni çok sevdim kendimi gördüm ya :)) benim öküzde hiç anlamıyor böyle seylerden bende hazırlamıştım bir gun mum ışıgında yemek ne dese begenirsin ya kıl çıkarsa ac ta göreyim ne yiyorum :))
işte bizimkide bu cins :))
demekki tüm erkekler aynı oluyor hehehe
sevgiler
sevil

Adsız dedi ki...

Bu bir duyurudur :eger daha önce yolladıysam kusura bakma arkadaşım ne kadar cok duyurulursa o kadar cok katılım olacaktır şimdiden bu duyurumu yayınladıgın için tşk ederim

MERHABALAR CANIM ;ARTIK GELENEKSEL HALE GETİRMEYİ PLANLADIĞIMIZ İSTANBUL BULUŞMALARININ 4 .SÜNÜ GERCEKLESTİRECEGİZ DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN 7 MART 2009 SAAT 14:30 DA İ ÜSKÜDARDA YÖRE ALIŞVERİŞ MERKEZİ (ADRES:Ahmediye Meydanı (Katlı Otopark Yanı) Üsküdar / İstanbul )‘DA BULUŞACAGIZ SENİDE ARAMIZDA GÖRMEKTEN MUTLULUK DUYARIM .DAVET ETMEYİ UNUTTUGUM YADA YETİŞEMEDİM TÜM İSTANBULDAKİ SİTE SAHİBİ DOSTLARIM HEPİNİZİ BEKLİYORUM GELMEK İSTERSENİZ EGER YORUM KISMINA TELEFON VE İSİMLERİNİZİ BIRAKMANIZ YETERLİ OLACAKTIR İSTERSENİZ MSN ADRESLERİNİZİDE YAZABİLİRSİNİZ. YORUMLARIM ONAYLIDIR VE KESİNLİKLE YAYINLANMAYACAKTIR. LÜTFEN BANA OLUMLU YADA OLUMSUZ YORUM BIRAKINIZ
SEVGİLER BİRDEMLİKSOHBET SEVİL

Primarima dedi ki...

Geçmiş olsun gece gece güldürdün beni yine yaa:)Hele saklambaç muhabbetine bayıldım.

Belkıs dedi ki...

Ayşen ya bayılıyorum senin bu içten anlatımına güldüm gene çokk :)))

benimkuzum dedi ki...

öncelikle kuzuya çok geçmiş olsun ,
döktürmüşsün yine çok güldüm okurken neşen hep daim olsun sevgilerimle

aysencifci dedi ki...

Sevil hoşgeldin. Ziyaretin için teşekkürler.
Ebru, sizi güldürdüysek ne mutlu bize. Bende saklambaç oynarken karnınma ağrılar girerek güldüm.
Rima'yı öpüyoruz, sevgiler.
Belkıs, Ece biraz büyüsün bak neler yapacaksınız birlikte. Dillensin nasıl tekrar tekrar aşık olacaksın ona bir gör. Öpüyoruz sizi.
Figen'im sağol, hepimizin neşesi daim olsun. İrem'in o güzel yüzünden, boncuk gözlerinden öperiz. Sevgiler,

Adsız dedi ki...

sabahın kör ışığında blogunuza tesadüfen rastladım ve daha ilk yazıda gülmekten yıkıldım.
olmaz bu kadar yani...
vala arkadaslar komık komık bakıyo sabah 8 bunun ne derdi var gülmemek için paralıyo kendini die..
harıkasınız...
huzurlu mutlu daha nice seneler ve 14 şubatlar....

Primarima dedi ki...

6 gündür güncellemediğini görünce merakda kaldım ,umarım iyisinizdir:)

aysencifci dedi ki...

Yusufun alemi, hoşgeldin sefalar getirdin.
Prima iyiyim sanırım. Teşekkürler sorduğun için.