28 Haziran 2012 Perşembe

Kalp çarpıntıları

Bugüne dek evlenmek istemiyordu. Neden diye sorduğumda evlenip çocuk doğurmak istemediğini, çünkü çocuk doğururken karnının kesilmesini istemediğini söyledi.
Bende ona
"Herkes çocuk doğururken karnını kestirmiyor. Benim bel fıtığım olduğu için benim karnımı kestiler. Anneannen normal doğum yaptı. Sen ona sor istersen nasılmış diye" dedim.
Zavallım, anneme
"Anneanne sen nasıl doğurdun?" diye sormak gafletinde bulundu.
Annemdeki cevap
"Ayyy, günlerce bar bar bağırdım! Öyle zor doğurdum!"
Çocuk bilgilensin derken korktu:)D
Yoktu hiç bu aşk meşk işleri bizde. Sadece Mehmet ile okuldan dönüşte el ele gelmek istemek vardı. Ama aşık değildi, yani hiç o tarz muhabbet olmamıştı. Geçenlerde tatile girdikten sonra okul arkadaşları ile Madagaskar 3'e gittik. Benden başka tüm anneler çocukları bıraktı, bense çocuklardan daha fazla eğlenerek filmi izledim. Salyalarımı akıta akıta güldüm. DVD'si çıksa da alıp tekrar izlesem. Neyse, işte sinemada Boran'ın elinden tuttu. Boran ise tam ağır abi, hiç mayışmadı. Bu hafta teyzemizle beraber Kadıköy'e gittik gezmeye. Orda yemek yerken
"Sanırım ben Boran'ı beğeniyorum" dedi.
Ablamla birbirimize kartal gibi bakışlar atarak ağzından laf almaya çalıştık.
Çok somut şeyler söylemedi ama hoşlandığı belli gibiydi.
Oysa her zaman benim yeğenim, halalarının bir tanesi Gencay'a tutkunluğu vardı. Gencay gelsin yapışır, sarılır, kucaktan inmezdi.
Bugün ise has arkadaşım Ece'lere gittik. Ece'nin üniversiteye giden oğlu Ege de tatil nedeniyle gelmiş ama teyzesi ile Nautilius'a gitmişti. Bizimki her ne kadar oyalamak istesek te sıkıldı, bana yapıştı.
Yok gidelim havuzuma gireyim, yok bahçeye çıkalım, yok Ece'lerin bahçeye gidelim vs. Ta ki Ege gelene kadar.
Aslında Ege'yi her sene geldiğinde görür ama unutmuş.
Ege'nin içeri girmesiyle benimki heyecanla koştu, gözlerindeki işveli bakışı ben 44 yıldır beceremedim, daha da 44 yıl geçse de beceremem, o bakışla sarıldı. Kucağından inmedi. O ara Ege'nin telefonu çaldı, Ege'de ayağa kalkıp konuşmaya başladı. Bizimki peşi sıra gezdi: Sonra bana tuvalette sırrını verdi.
"Sanırım ben Ege ile evleneceğim"
"O büyük senden ama annecim. Hemen herkesle evlenmeyi düşünme. Gez gez, dolaş, tanı, sana en iyi davrananla evlenirsin" (Bana da bakın sanki kız 18'lik te ben de ciddi ciddi konuşuyorum)
Eve dönmek istemedi, Ege'yi bize davet etti, kucağından inmedi.
Sordum
"Kim daha yakışıklı? Gencay'mı Ege'mi?"
"EGE" demez mi?



Genco, halam pabucun damda, haberin olsun!
Gözden ırak olan gönülden ırak olur:)D
Gel yakın zamanda.

4 yorum:

hepsusluydum dedi ki...

:)))Bak sen şuna, cadı!!Öldürürüz len Ege'yi:))))

pıtırcık dedi ki...

valla yine gülerek okudum:)))bendede var iki kız,bu yaşlarda nedense yapıyorlar böyle,beğenilmek istiyorlar sanırım..ama bence gözden uzak olan en çok özlenendir görünce anlaşılır ne kadar özlendiği:))
sağlıkla kalın hep.

tatlıhayat dedi ki...

Halasının baklavası özlemişim Gencomu.....

aysencifci dedi ki...

Zekoş'um hain bu, satıcı:))))
Pıtırcık Genco'nun yeri ayrıdır herhalde ama satıcılık had safhada ya ona şaştık:)))
Asude'm vallahi özlüyoruz kendilerini ama canı sağolsun. Gelince senin yerine de öperim onu:)