6 Haziran 2012 Çarşamba

Başıma ağrılar giren gün

Annelik hep ama hep sabır işi! Bugün gene bunu anladım.
Sabah 06.00 itibariyle kalkan hatun kişi
"Ben babamla oturacağım" dedi.
"Kızım baban sigara içecek, kahve içecek, işe gidecek, sen yat" dediysem de dinletemedim.
Babayla oturmak bahane, doğru salondaki tv açıldı. Paytak'ın eski bölümleri seyredildi. Arada yanıma gelip
"Kalk artık anne" dendi.
Zorla 08.00'e kadar sabretti. Anneanne de kalkınca bende mecbur kalkıp kahvaltı hazırladım.
1 dilim sürme peynirli ekmek yemek (aynı anda tv seyredip, konuşup, içeri girip çıkınca) 55 dakika sürdü! Tabii doydu. Sadece 1 dilim ekmekle!
Öğlen biz sebzeleri yerken bu hatun dünden kalma, yalvararak ısmarlattığı pizzadan sadece 1 dilim yedi ki bu da 45 dakika sürdü!
Sonra sırf tuz aşkına 1 koca mısırı yedi.
Akşam üstü kiraz çekirdeklerini çıkaramadığı bahanesiyle bana çekirdeklerini çıkarttığı kirazı yedi.
Akşam ise 2 tane küçük biber dolması içi koyduk. Aman Allah'ım ne ağlamak! Gözünden dökülen yaşlar! Ağzına daha 1 çatal bile girmeden öğürmeler, burnundan akan sümükler...
"Kalk kızım sofradan. Ama bu halde ne Gökçeada'ya ne Adana'ya gidemezsin" dedim
"Neden?" diye sordu
"Eh, orda insanlar yemek yapıyor, sen onlardan yemiyorsun. Sana özel yemek nerden bulacağım hep ben? Onun için gelme sen oralara" dedim.
Bunu duyunca pazarlığa başladı
"2 çatal yesem olur mu?"
"Tamam"
Maksat tadını bilsin. Hem sıkmayalım ki yemeğe gıcık bellemesin hem de kıçı kırık dolma için gözyaşı dökmesini istemiyorum. Nasıl olsa birgün yiyecek. (Umarım)
Ben yemeğimi bırakıp hatuna omlet yapmaya gittim.
Yani bütün gün yemediği için ümitliydim, çabucak yer dedim.
Önce tuvaleti geldi
Sonra üşüdü
Salona gittik elimizde tabak. Bir yandan haber seyretti annemle, bir yandan yorum aldı, soru sordu.
18.50'de başlayan yemek 20.45'te bitti. Yemeğin tamamını da yemedi ki..
"Bu kadar yiyebileceğim" dedi.
Ben bu öğünlerde tabağı kafasında kırmak, çocuğu duvara fırlatmak, balkondan atmak, üstünde zıplamak gibi muhtelif fanteziler kurarken o bana aynı Çizmeli Kedinin o kocaman bakışlarıyla bakıyordu!
Numara ya!

3 yorum:

Unknown dedi ki...

Ahh ahh sorma bende seni çok iyi anlayanlardanım.Ooo yemek faslı bizdede o kadar uzun sürüyor sonra yaa karnım ağrıdı yada 3 kaşık 5 kaşık pazarlıkları.Uzmanlar peşlerinde tabak taşımamızı söylüyorlar ama annelik vicdanı maalesef buna izin vermiyor.Ben bazen kendim kendimi telkin edemeyip eşime soruyorum sence yeterince yedimi diye.


Bende bloğuma beklerimm

http://hayatpaylastikca.blogspot.com/

Robin Goodfellow dedi ki...

haydaaa, nasıl da oynatıyor herkesi :D

aysencifci dedi ki...

Merhaba Derya, hoşgeldin. Muhakkak müsait olduğum zaman uzun uzun ziyaret edeceğim sizi.
Robin, bakışlar... Herşeyi yaptırıyor:)D