Kırk Çarşamba'nın işi bir güne sığar mı?

Sabah okula gideceğiz diye 07.30'da kalktık ama 2 haftadır geçmeyen ve sadece sabah olan öksürük yüzünden tekrar başka bir doktora gidelim dedim. Rahat rahat kahvaltıdan sonra 09.00'a doğru yola çıktık. Fazla sıra yoktu ama doktor bizden akciğer röntgeni ve kan tahlili istemez mi?
Daha röntgene girip gömleği çıkarken ağlamaya başladı, zooooorrrla röntgeni çektirdik ama 20 dakika ikna süresi vardı!
Daha ağlama bitmeden sıra kan tahliline geldi ve 40 dakika ağlama, ikna çabası, hemşire azarı, anne siniri, yardımla ve zorla kan alındı.
Yukarı çıktık ama haaaala ağlıyordu ve bir yandan da
"Kendimi durduramıyor ki" diye hala ağlıyordu.
Bu arada terrr atıyorum, tansiyonum tavan-taban arası gidip geliyor.
Rüşvetle (oyuncak) kan aldırınca doğru oyuncakçıya gittik ve Bloom ve atı'nı aldık!
Maltepe'den tekrar eve geldik, evde ablam bizi bekliyordu, çay-simit faslından sonra babamın 9. yıldönümü için helva yaptık.
Ben annemi yıkadım.
Çamaşır koydum.
Ablamla İdil'i alıp sonuçları Maltepe'ye doktora götürdük. Bronşit dedi, ilaçlar verdi.
Eczaneden ilaçlarımızı aldık ve doğru Pendik'e saç kestirmeye gittik.Orda biraz toparlandı.
Eve gelip çamaşırları astım,yemek hazırladım.
Potuk'u tuvalete çıkardım, eve döndük 
Bizimkilere yemek ver, sonra Semih'e yemek ver, bulaşık vs vs.
Nerde ve nasıl yattığımı ve bu sabah nasıl kalktığımı hala bilmiyorum.
Bugün hiç iş yapmıyacağım dedim ama oda topla, yatak topla, kahvaltı, mutfak topla, bulaşık makinesi yerleştir, çamaşır yıka,as.
Daha İdil'i okuldan alıp, öğlen yemekleri, annemin ilçları var, pazar yapacağım ve akşam yemeği hazırlayacağım:(
Artık yaşlanmışım, yorgunluğumu kolay kolay atamıyorum..Hele ki kuzum ağlayarak beni ölmekten beter ettiği için! Beni kesseler de kuzuma bir iğne bile batırmasalar!