Deida problemimiz 2 gündür tavan yaptı. Sanırım bunda Deida'nın memleketine gitmesi de etken oldu. Dün gece yatarken kısık sesle
"Alışamadım ama yokluğuna! Beni anlamıyorlar ki! Keşke seninle 1 gece daha kalabilsem" demesiyle boğazıma oturan yumru, kalbimi kavuran ateş, bu sabah gözünü açar açmaz oyun oynamak istemesine
"Hayır, ben kahvaltı hazırlayacağım. Sen kendi kendine oyna annecim" dememle
"O eski güzel günleri nasıl da özlüyorum! Seninle yaşamak sıkıcı! Deida'mla daha mutluydum" demesiyle sigortam attı!
"Üzgünüm" dedim "Bende babamla olmak istiyorum ama hayatta insanın her istediği olmuyor"
Ben kahvaltı hazırlarken O Deida'sına şarkı yazdı ve yüksek sesle söyledi. Şarkısında özlemi vs vardı.
Sonra sofrada
"Şarkımı duydun mu?" diye sordu
"Bana ne! Şarkı Deida'na yazılmış sanırım. O duysun" dedim.
Sonra başladım söylenmeye. Bugüne dek hiç Deida'nın ona para karşılığı baktığı, bizim aileden olmadığı vs söylememiştim ama o sinirle eteğimdeki tüm taşları döktüm.
"Madem onunla daha mutlusun, onunla yaşa kızım! Git onun yanına" deyince o çocuk saflığıyla
"Nasıl gidileceğini bilmiyorum ki!" dedi
"Deida'n geldiğinde sen onunla gidersin" dedim
Yüzü aydınlandı ve
"O zaman sen beni görmeye Cuma günleri gelirsin" dedi!
Hey yarabbim! Kendi annesini tercih ettiği kişiye bak!
Bende film iyice koptu ve tüm gün boyu herşeyde ona vicdan yaptım.
Ne onun için yaptıklarım kaldı, ne onun için kendimden vazgeçem! Ne kitap okuyamadığım kaldı, ne çocuk kanalından başka kanal seyredemediğim! Tüm gün söylendim.
O arada ağladı, ben gene vazgeçmedim!
O'nunla yaşama isteği ve beni haftada bir görmeye razı oluşu beni yaktı, yıktı, üzdü!
En son mevzu
"Sen beni bu evde istemiyorsun sanırım" demesine geldi.
"Hayır" dedim "Ben bu dünyada en çok seni seviyorum! Sadece seni istiyorum. Ama sen beni istemiyorsun, onu istiyorsun"
"Teyzem, sen ve Deidam güzel kokuyorsunuz. Ben üçünüzü de istiyorum " dedi
"Bırak bu ayakları" dedim "Ben anladım ne olduğunu"
Bu arada anneanne ortamı yumuşatma çabalarında bulunduysa da ben bir türlü yatışmadım.
Hazmedemiyorum ya! Ben ki onu bırakıp bir yere gitmiyorum, her yere çanta gibi onu taşıyorum, onunla geziyorum, oynuyorum, o hala Deida diyor.
Sabah ablam dikişin kalanı için uğradığında üzülmememi, beni denemek için yaptığını söylese de deli gönül ferman dinlemedi.
Yanlız kaldı, kendi odasında oynadı. Odayı dağıttı vs. Akşam yemekte özür diledi, lütfen özürünü kabul etmemi söyledi. Barıştık ama kafam hala bulanık ve o stresten kendimi savaştan çıkmış , yıllarca savaşmış biri gibi hissediyorum! Bir yandan onu üzdüğüm için çok üzülüyorum ama öte yandan çok kırıldığım için artık kendimi tutamıyorum...
6 yorum:
bu haller bana hiç yabancı değil :))))
canım geçecek bugunlerde. Herşey yoluna girecek. Biraz daha sabır.Kahvaltıda ayrıntılı konuşuruz.
o oda kaç saatte toplandı Allasen :)
Semra'cım çalışan anne olmanın eksi tarafını şimdi emekli olunca dibine kadar yaşıyorum:)
Fatma'cım haklısın, geçicek ama sabır göstermek bazen benim için bile zor oluyor, Ateş büyüyüp dillenince bunu daha çok fark edeceksin:)
Funda'm filmleri ben kutularına koymak için 45 dakika harcadım, odanın tamamı 1.5 saatte toplandı, tabii bunda İdil'in toplaması 10 dakika, oynaması 1 saat 20 dakika:))))
:D Ohaa valla bravo ! Aynını benim odaya uygulasak 3 aydan önce kalkmaz bu pislik dağıntı :D
Merhaba Asley, gelelim hemen senin odayı da düzenleriz, alışkınız nede olsa:)D
Yorum Gönder