Ben yazar sevenlerdenim. Takarım bir yazara, ne yazsa okurum. Genelde yanılmam, çok nadir sevdiğim bir yazarın sevmediğim bir kitabına rastlarım.
Sevdiğim yazarlar
Bir ara Paul Auster. Uzun zamandır yeni yazdığı romanı okumadım, birileri ensesti anlatıyor dedi, almayayım dedim. Ben onu Duman filmi hikayesi tadında seviyorum.
Orhan Pamuk. Düşündükleri ve söylemleri kendini ilgilendirir, ben ta Cevdet Bey ve Oğulları'ndan beri severim. Okumadıysanız da şiddetle tavsiye ederim. Bir tek "Kar" ve "Masumiyet Müzesi" beni hayal kırıklığına uğrattı. Hatta Masumiyet Müzesi ilk yarısı su gibi geçti de ikinci yarısı beni öldürdü ve "Kar"a rahmet okuttu.
Amin Maalouf- Ne yazsa okurum. Ortadoğu'dan çıkan çoğu yazar gibi mükemmeldir. Sadece "Beatrice'ten sonra Birinci Yüzyıl" ve "Uzaktan Aşk" beni hayal kırıklığına uğrattı. Onlarda roman türünden değildi. Son 2 kitabını okumadım onlarda roman türünden değil diye. Size her yazdığını öneririm. Semerkant, Tanios Kayası, Afrikalı Leo ama ille deYüzüncü Ad!
Maeve Binchy - Derviş hiç sevmez, çok kalabalık yazdığını söyler. Romanlarında 100 kişi vardır, hepsi biryerden birbirine bağlanır. Bol karekterli kitapları sevmezseniz almayın ama su gibi okunur, hayata umutla bakmanızı sağlar, daha ne olsun? Ama benim gözümde hala "Yanlız Kadınlar Sokağı"na erişen kitabı çıkmadı. Siz okumadıysanız en sona bunu bırakıp öyle okuyun. Hayal kırıklığına uğratmayan bir yazar beni.
Gabriel Garcia Marquez - Nasıl ki Hint edebiyatı genelde sevdiğim yazarlara sahip, Latin Amerika'da öyle. Hele Marquez'in o yarı masalsı romanları! Oku oku dur! Neyini bulursan oku, pişman olmazsın. Ben en son "Şer Saati"ni okudum.
Jamal Mahjoub "Raşit'in Dürbünü" yine severek okuduğum bir kitaptı.
Halit Hüseyni hem "Bin Muhteşem Güneş", hemde "Uçurtma Avcısı" kitaplarını çok severek okudum.
Tanıtımlarına kandığım, hatta birkaç sayfasını internette okuduğum Alexander McCall'un "Portekizce Düzensiz Filler" ve "Sosis Köpeklerin İnceliği". Okumakla birşey kaybetmedim ama sevdiğim bir yazar kazanamadım.
J.D.Salinger - "Çavdar Tarlasında Çocukları" okumuştum, bayılmıştım. Size de tavsiye ederim ama "Franky ve Zoey" kötüydü. Hayal kırıklığı oldu bana. Bir yere varmayan bir kitap.
İlk kez okuduğum Jose Saramago - "Körlük" Konu olarak çok ilginç. Bir gün biri durup dururken kör oluyor ve bu körlük tüm ülkeye yayılıyor. Sadece bir tek göz doktorunun karısı görüyor. Sonra yozlaşmalar, insan doğasının zayıflığı, duyuların yaşamdaki yeri vs işin içine giriyor. Zaman zaman tempo çok düşse de son bölümlerde giderek artan hızıyla beğendiğim bir kitap oldu. Gene de diğer kitaplarını alıp okumak için gerekli cesareti kazanamadım.
Yine ilk kez okuduğum Ken Follet "Bir Katedralin Öyküsü" güzel ve akıcı bir dönem romanı. 11 yy. İngiltere'sini anlatan iyi yazılmış bir roman. Gerçi ben baş karekterdeki (sonraki bölümlerde) Jack'in Kralın gayrımeşru çocuğu olması ihtimali üzerinde durmuştum ama bu haliyle de kolay okunur bir kitap. Kalınlığı sizi korkutmasın.
Sevdiğim Hint edebiyatından 2 yeni yazar tanıdım.
R.K.Narayan " Rehber" - İyi yazılmış, akıcı bir kitap. Evli ve kastı uygun olmayan bir kadının peşinde sürüklenen bir adamın hayatını mahvedişini anlatıyor.
Rohintoy Mistry "Uzun bir Yolculuk" ise Pakistan'ın bağımsızlığını kazanması sürecinde Pers azınlıktan bir ailenin yaşadıklarını anlatan çok daha beğendiğim bir kitap.
Ama ille Hint Edebiyatı'na başlayacaklardansanız
Arundhati Roy "Küçük Şeylerin Tanrısı" bence çok daha iyi bir seçim olur.
İlk ve muhtemelen son Japon Edebiyatı tanıma çabamda beni BUZZZZ gibi soğutan Haruki Murakami "Zemberekkuşunun Güncesi" kitabı var. Allah'ım 600 küsur sayfada insan hiç mi bir şey anlatmaz? Konu ne? Adamın kedisi kayboluyor, peşinden karısı kayboluyor, kuyuya giriyor, garip bir anne-oğula rastlıyor, kedi dönüyor, kadın dönmüyor. Bu mudur yani 600 sayfada yazılan? Budur!
En son alışverişim elime henüz ulaşmadı ama ben yine de yazayım. İnşallah okuyup beğenirim hepsini de parama acımam!
Filmi de çevrilen Elizabeth Gilbert "Ye,Dua et,Sev"
"Midak Sokağı"ndan tanıyıp çok beğendiğim Mısırlı yazar Necip Mahfuz'un üçlemesi
"Şeker Sokağı"
"Saray Sokağı"
"Şevk Sarayı"
İngiliz Edebiyatı'ndan ilk kez okuyacağım
Thomas Hardy "Çılgın Kalabalıktan Uzak"
Yunan Edebiyatı'ndan yine ilk kez okuyacağım
Rea Stathopulu "Pedal Çeviren Kadınlar"
Latin Amerika Edebiyatı'ndan yine ilk kez okuyacaklarım
Luis Sepulveda "Patagonya Ekspresi"
Arturo Perez Reverte "Flaman Tablosu"
Jorge Amado "Mucizeler Dükkanı"
Alvaro Mutis "Son Rıhtım"
Siz kitap kurtları bana yeni ve güzel kitaplar önerebilir misiniz? En son siz ne okudunuz? Sizin ev favori yazarlarınız ve kitapları neler?
Hadi pamuk parmaklar klavyeye, hep öyle "şunu yedim-bunu pişirdim-onu giydim" olmaz:)))
3 yorum:
Alexandra Cavelius, Leyla. Çok satanlarda belki okumuşsundur ama mutlaka okunası.
Gabriel Garcia ben de çok severim, Yüz yıllık yalnızlık ı 4 defa okumuşluğum vardır :) ama şu sıralar pek fırsat olamıyor. Ne ara fırsat buldun bu kadar okumaya onu da anlayamadım? :)
Ayşencim harikasın.
Bahsettiğin yazarlardan çoğunu bende severek okurum.Özelikle amin maalouf yüzüncü ad.Halit hüseyni desen yine öyle.Ama ben bu aralar 3 farklı kitap okuma derdindeydim.Üçüde elimde.Ama okuaysım yok demekki gitmiyor.Birisi hanefi avcının kitabı.Daha başlarda sıkıldım ama sonraları akıcı diyor arkadaşlar.
diğeri grange nin ölü ruhlar ormanı.
diğeri ise şems ile mevlanayı anlatan bir kitap.Dur bakayım adı neydi.Hah aşkın gözyaşları/Tebrizli şems Sinan Yağmur'un yazdığı bir kitap.İnce ama güzel gibi.
Gökşen'cim duymamıştım Leyla'yı. Hemen bakayım. Sadece serviste gidip gelirken 1,5 saat okuyorum. İdil yatınca yorgunluktan sızdığım için ancak orda müsait oluyorum:)D
Dilek'cim, Grange'da güzel yazar. Dediğin kitabını okumadım ama Koloni-Kızıl Nehirler vs gayet akıcıydı. Hanefi Avcı'nın kitabını almadım, bana çıkış tarihi pek manidar geldi. Bekleyip görelim.
Şems-Mevlana hakkında peşpeşe hem Elif Şafak hemde Ahmet Ümit'in kitaplarını okudum ve ne yalan söyleyeyim Ahmet Ümit'in kitabını çok daha fazla beğendim. Tavsiye ederim. Bab'ı Esrar adı.
Öptüm sizi.
Yorum Gönder