Akşam eve gidince pür neşe beni karşılayan İdoş'um, birlikte yemek yedikten
(aslında ben,
o masanın üstünde tombiliboo dansı yaparken,
masadan sandalyeye atlarken,
sandalyeden kucağıma gelmek için akrobasi yaparken,
kucağımdan yılan misali yere kayarken,
yerde masanın altına girmek için bir elimle sandalyeyi tutmamı emrettiğinden pek ne yediğimi anlamasamda, tabii o da bu kadar hakeretle ağzına 3 lokma fırında pişmiş müjver zorla tepildikten ) sonra TRT Çocuk'taki Bastiyan-Kelonat (Keloğlan)-Kıımızılar (kırmızılar ve dev) ve Gece Bahçesini seyrettik.
Bu arada İdil koca hamur poşetini taşıyıp annemin odasındaki kanapeye yaydı. Bana hamur yaptırdı, arada "ben yapcam" diye mızıldandı. Hemen elimdekini verdim, o yaptı, sonra o bana verdi, "balıkyap" dedi, "yıldız" istedi, ne dediyse yaptım.
Gece bahçesi bitince klasik olarak babayı da alıp altını değişmeye gittik. Baba maç seyrettiğinden kısa sürede kaçtı. Bende belim çok ağrıdığı için altını tuvalette yıkamadım, ıslak bezle sildim, zaten çiş yapmıştı sadece. Pijamayı giydi, "git anneanneni-babanı-deidanı öp gel annecim" dedim.
Kapının önünde durdu ve "kakam geldi" dedi.
Zannediyorsunuz ki hakikaten haber veriyor, hayır efendim!
1 haftadır tuvalete oturuyor "çişini-kakanı tuvalete yaparsam annem şunu alcak, deida bunu alcak" gevezelik ediyor. Yarım saat oturuyor, bende karşısında banyo paspasına oturuyorum. "Yaptın mı kızım?"
"Yaptım hıı hıı"
"Yapmamışsın ama annecim, eğer yapmayacaksan kalk tuvaletten"
"Yok yapcam"
"E, yap o zaman annecim"
Beklemekten sinire kesiyorum.
Dün gecede giydirmişim pijamayı, bir daha soy, tertemiz bezi sök, üşeniyorum. O illede tuvalete oturmak istiyor.
"Gel pijamanı çıkarmadan oturalım"
"Hayıııı, çıppak otuucam"
"Olmaz annecim, bak giyindik şimdi, üşürsün"
Can hıraş ağlama başlıyor, saniyesinde salona gidiyorum, o olduğu yerde çakılı ağlıyor.
Kapıdan sesleniyorum
"Gel aşkım, gel, hadi öp anneanneni"
"Vuaaaaaa"
"Hadi annecim, gel, neden ağlıyorsun?"
"VUAAAAAAAAA"
"Hadi kızım gel"
"VUAAAAAAAAAAAAAAAA"
Yanına gidiyorum, kucağıma alıyorum, salona gelip kapıdan herkese iyi geceler diyorum, o vuaa lamaya devam ediyor.
Yatağına yatırıyorum
"Deiiiiidaaaaaaaaa" diye böğürüyor.
"Annecim ağlamana gerek yok, kimse sana birşey söylemedi. Bak Deida'da uyuyor şimdi"
Bu sırada Deida kapıyı açıp çöpü bırakıyor
"Kim geedi annecim?"
"Kimse gelmedi kızım, Deida kapıyı açıp çöpü bıraktı"
"Kimse gelmedi mi annecim?"
"Gelmedi kızım"
"VUAAAAAAAAAA"
"Ağlama kızım"
Gene kucağıma alıyorum, başını göğsüme gömüyor, bacakları 2 yana açık,sinirli bir sesle
"Bana Barbie al"
"Çişini kakanı hep tuvalete yaparsan, artık bezi bırakırsak sana Barbie alabilirim annecim"
"Deidam büyük bebek alcaaak"
"Evet eğer hep çişini kakanı tuvalete yaparsan o da sana büyük bebek alacak"
"Dayıcım Ariyel-Baabisi alcaaaakk"
Sonra gene sinirli bir sesle kafasını gömüp
"Bana Baabi alll"
Artık burda bende kayış koptu ve bayağı bir güldüm.
O daha beter sinirlendi, sonra sanki bir peri sihirli değneğini değdirdi, birden sustu, küt diye kendini yatağa attı.
"Elimi tut annecim"
Tombik parmaklarını tuttum, masala başladım, yarım saat sonra uyuyakaldı.
Eyyy Barbie sen nelere kadirmişsin! Şu zilli bir tuvalet işini kapsın senden koleksiyon yapmayan namerttir ulenn.
4 yorum:
:)))))))))))))
bitmesin bu maceralar ya
:)))
:) öptüm öptüm kuzuyu
Ahh Ayşen ahh o banyo paspaslarımın dili olsada konuşsa ben kaç gün oturdum öyle:):)
Nunu'cum ömür oldukça maceralar bitmez.
Figen'cim öptük kuzularımızı karşılıklı cumartesi
Ebru'cum ben daha başlamadım bile tuvalet eğitimine, senden öğreneceğimiz çok şey var..
Yorum Gönder