14 Aralık 2009 Pazartesi

Son uyku durumumuz


Kişisel tarihimiz ya bu blog bizim, bunu da yazayım istiyorum. Yoksa bu kadar zor günler geçirirken -şehitler, provakasyonlar- ne içimden yazmak geçiyor, ne okumak..

İdil'in doğuştan gelen bir uyku problemi vardı. 31 aya kadar ben uyuttum, hasta da olsam, ameliyatlı da olsam. Yanımda hiç yatırmadım, İdil istemedi, kendi yatağını istedi hep. Ne olduysa 31.ayda Deida'sını istedi. Benimle asla ve kat'a uyumadı. Kendi yatağını da istemedi, Deida'sıyla koyun koyuna uyudular. Deida bu yüzden iznini gündüze aldı, çünkü bir gece denedik, benimle ne Deida'nın yatağında, ne bizim yatakta, ne de kendi yatağında uyumadı, ağlamaktan kendini kusturdu vs vs. Şubat ayında Deida memleketine gidip 1 ay kalacak, işte bu bende çok sorunlar yarattı. Nasıl yapıcaz, İdil "uzak" kavramını anlamaz, uyumazsa vs vs diye kendi kendimi yedim...

Önce duygu sömürüsünü denedim, "ben üzülüyorum benimle uyumadığın için " dedim, hiç işe yaramadı.

Sonra bıraktım, hiç bir şey yapmadım.

Geçen haftalarda, özellikle 25 gün ayrı kalıp kavuştuktan sonra bir-iki kez "annemle yatacağım" dedi. Aldık odamıza gittik, daha yastığa yatmadan "Deidaaaaa" diye ağladı, geri odasına gitti.

Geçen hafta ise "sen beni Deida'mın yatağında uyut" başladı. Yattık, ağladı, Deida'yı istedi, kalktım, Deida geldi, "annem gelsin" dedi, ben geri girdim, Deida diye uludu.. Sakince bekledik.

Şu son 3 gündür ise bana aşkı depreşti. Bizim yatağa geliyor, yatmadan pijamaları giyiliyor, dişlerini fırçalıyor, yastığı, yorganı, 2 ayısı, 1 kuzusu ile bizim 2x2 yatağın ortasına yatıyor.

1 saate yakın konuşuyoruz.

"Sindrella'nın kardeşlerleri ne yaptı?"
"İyilik perisi ona neler verdi?"
"Böbetçiler (Nöbetçiler) balkabağı arabasını neden kovaladı?"
"Pamuşik (Pamuk Prenses) ağladı mı?"
"Muhafızbaşı (vallahi bunu düzgün söyleyebiliyor) ne dedi?"
"Cüceler nerde çalışıyor?"
"Elleri neden kirli?"
"Sinirli cüce ne dedi?"
vs vs vs
Sonra bir-iki şarkı söylettiyor, sonra el çırpıyor, sonra "sen yarın işe gitme" pazarlığı yapıyor. "Oyuncak alamam ama sana" diyorum, "alma o zaman" diyor, beni kendi aklınca kandırmak için "sana sabah güzel kahvaltı hazırlarım, sonra parka gideriz" diyor, sonra kendini ordan oraya atarken sızıyor. Derviş iyice sızmasını bekleyip alıp Deida'nın yanına yatırıyor.

Pazar gecesi derviş onun odada olduğunu bilmeden gece yatağa girmeye kalkınca bizimki uyanmıştı, dün gidip "baba sen yatağa gelme, ben annemle yatacağım" dedi.
Tabii sonra gene yataktan alıp odasına götürdük, çünkü sabah 06.10'da saatin alarmı ile uyanıp arkamızdan ağlamasını istemiyoruz.
Dün gecenin olayı ise yatakta zıplarken gidip duvardaki kolonun köşesine alnını vurmasıydı. Şu an alnının ortası ceviz büyüklüğünde şiş ve mosmor!

Bu yaramazlıkları hiç bitmeyecek sanırım..

Başına bir hal gelmeden büyüse..

5 yorum:

ELİF dedi ki...

Deida'yı ne kadar seviyor ya,imrensem mi bilemedim...

Unknown dedi ki...

muhafızbaşı kelimesini düzgün söyleyebilen İdil e bir bravo da benden :)
canım ya mümkün olunsa da çocukların yanından ayrılma olmasa :(
bu arada geçmiş olsun Ayşencim prensese en kötü kazası bu olsun da...

allımorlu dedi ki...

bu zamanın çocukları ne kadar bilmiş oluyorlar,insan şaşırıp kalıyor!
çok geçmiş olsun,Allah'ım sağlıkla,kazasız belasız büyütmek nasip etsin ayşen ablacım..

SMİLENA dedi ki...

ah morlukla belli bir yaşa kadar hiç bitmiycek ayşencim maalesef.çok geçmiş olsun.bir ara Berke de bize aynı çileleri yaşattı.şimdi de babayla uyuma sevdası var,sonra anne gelsin vs.vs.
anlıycan bunların dertleri aynı canımcım.
inşallah sorunsuz geçer bu süreç.
çok öpüyorum sizi...

aysencifci dedi ki...

Elif'cim imrenme canım, bazen çok sinir bozucu olduğu da mevcut:)D
Funda'm teşekkür ederim, düşe kalka diyorlar ya, bizimki durumu abarttı biraz.
Allı'm ciddi kazalar olmasında buna da razıyım..
Semra'cım hiç babayı istemez bizimki:)D Bizde hepinizi öptük.