30 Eylül 2011 Cuma

Gıvanç'ı kıskanan Derviş



Kuzey-Güney fırtınasına bir katkı da bizden olsun. Ben geçen sezondan beri sadece Fatmagül'ü seyrediyordum fakat anacım ne ağır tempolu dizi! Mübarek 24 gibi gerçek zamanlı sanki. Bir olay gelişene kadar 3 bölüm bitiyor!

Derken Kuzey-Güney'e başladık. Derviş ilk bölümü izledi, beğendi. Artık üçümüz (Deida-ben-Derviş) seyrediyoruz. İlk bölümden itibaren Derviş Gıvanç'ın- Adanalı şivesi ile okuyalım lütfen-baklavalara bakıp bakıp hasetlendi.


İlk bölümün olduğu gece rüyasında şnav çekti.


İkinci bölümde spor salonuna yazılmaya karar verdi.


Üçüncü bölümde Lübnan'daki Ermeni arkadaşlarına haber verdi, şimdi onlarda ailecek seyrediyorlar. Tabii evde 3 hatun onlar, adamcağız mecbur seyrediyor.


Bu hafta seyrederken de bir hışım arkasını döndü ve

"Bakayım ağzının suyu akıyor mu?" dedi.


Her beğendiği hatunu görünce bana

"Avrat, bunlardan 3-5 tane evde besleyelim" der.

Bu sefer ben

"Gıvanç'ı bizim evde besleyelim mi?" dedim

"Ayı kızım bu herif, bizi de yer. Protein lazım der, ne bulursa yer! Doyuramayız kızım bunu!" dedi.

"Eh, sanki senin beğendiğin hatunlar yemek yemiyecek mi?" dedim.

"Yok lan, onlar kilo alırız diye aç gezer" dedi.

Haklı sanırım ama gene de diyorum beslesek şu yavruyu? Hayrına, sevabına:))


İşyerinde kızlarla tabii fikir alışverişimiz oluyor bu konuda. En son yorum

"İnsan değil bu adam ya!"

27 Eylül 2011 Salı

Karnım ağrıyor okula gitmesem?

İki hafta güle oynaya okula giden bu zottik, üçüncü haftanın 2.günü geçen sene de anaokuluna gelen ve tüm yıl boyu "anne" diye ağlayan çocuk yüzünden diğerleri ağlayınca artık okulu sevmediğine karar vermiş. Üstelik 2 gün üst üste üstüne su boca edince ve öğretmeni ona kızınca öğretmeni de sevmediğine karar vermiş.
Gece "karnım ağrıyor" diye ağladı ve
"Madem karnım ağrıyor, demek ki hastayım. O zaman okula gitmemem gerek" gibi bir çıkartımda bulundu.
Derviş şoka girdi.
Nerden "karın ağrısı" bahanesini buldu bu kız? Kimden duydu?
Hala çok hevesli değil ve hala "Daha kaç gün okula gideceğim?" diye soruyor.
"Ben nasıl işe gidiyorsam sen de okula gideceksin" diyorum ama çok hevessiz. Umarım düzelir.
Bu arada hep rüyalarında ben ya da babası onu kaybediyor ve hep ama hep Deida'sı onu buluyor. Bu da beni üzüyor. Çocuğum bana güvenmiyor ya da çalıştığım için cezalandırıyor..
Kafama takmamam gerek ama gel de şu deli yüreğe bunu anlat!

24 Eylül 2011 Cumartesi

Çocuk sever ailemiz

En başta annem çocuklara bayılır, rahmetli babamda çocukları çok severdi ve çok iyi oyalardı.
Ablam, abim, yengem ve ben deli gibi çocuk severiz. Derviş ise sadece kendi ailesindeki çocukları sever, yolda, restoranda vs çocuk, köpek sevmemize gıcık olur.
Bugün dayım, yengem, gelinleri ve 2 küçük çocuk bize geldi ve evde şenlik başladı. Çocuk sesleri, kahkahalar, oyunlar derken akşam nasıl oldu anlamadık. Çocuklar birbirine doyamayınca haftaya yengemde randevulaştık.
Ufaklıklardan biri Türkçe'yi "alagan" - teşekkür ederim- gibi değişik şekilde konuştuğundan kendisine "alagan" diyoruz. Gözlerinin içi güler derler ya, yavrum Maaşallah aynen öyle. Hastayım ona! Allah bahtını güzel etsin. Küçük ise bu kadar kalabalıkta uyuma başarısı gösterdi ya, helal olsun. Küçülmüş bir adam gibi kuzum Maaşallah.
İdil ise her ikisine ablalık yaptı, oynattı, kudurdu, terledi, onlar giderken "ama onlar benim kardeşim" diye ağladı ve akşam sızdı:))

Anneanne ve favori kardeşi dayım

Alagan


Pamuk çocuk görünce gözünün içi gülerken


Dayım ve yengemin arasına giren görümce

Dayım ve yengem

Kerem'i yemek yerken oyalayan İdil ve Alagan- Zeynep




Kerem'e oyuncak taşıyan İdil

Gözlerinin içi gülüyor derken haksız mıyım Allah aşkına?




Çok yaşayın emi? Hep gelin ve hep bizi güldürün siz!

23 Eylül 2011 Cuma

Şimdi anneanne eziyet görüyor:)))

Görmesem, yaşamasam inanmazdım. O bize terör estiren, sinirli asabi annem bu cadı sayesinde bildiğin bir pamuk nene! Ulen bize garezin neydi kadın?


İlkokulda bulaşık yıkatmaya başlayan, evi süpürüp silmeden okula ya da dışarıya yollamayan bu kadın şimdi ohhh bir rahat, bir geniş! Bize banyo taşlarını fırça ile yıkatan, gelip kontrol eden ve asla beğenmeyip 2.kez fırçalatan bu kadın ile bu pamuk aynı kişi olamaz...

Anneanneyi önce muayene edip sağlıklı kararı veren İdil, sonra makyaj yapıp annemi rahmetli Semiha Berksoy'a benzetmiş. Bu da yetmemiş kuaför olup, kadının kalan saçlarını yolmuş. Bize de fotoğraflamak ve anı olarak saklamak düştü.

İkiz annesi Dilek için bulabildiğim fotoğraflar



Okul öncesi pozlar

Gazeteden çıkan ve silinince "ben onları hep yanımda istiyordum ama" diye ağladığı Winx dövmeleri







O gün çok güldük, ablamda bizdeydi, İdil'in Aurora elbisesini de üzerimize bir şekil denedik ve rahatladık:)))



Orjinali
Esmeri


Anne olanı ve teyze olanı

En çok bize mi yakıştı ne?:)))))

18 Eylül 2011 Pazar

Pazar akşamı eğlencesi

Canımız sıkılınca, kız erken yatınca, Derviş'i allayıp pulladık. Sağolsun, internet alemine konulmayı da kabul etti, geniş yürekli kuzum:)))))

Angelina Jolie bile O'na hasta sadece ben değil!

Rushmore Dağı'na heykeli dikildi bana katlandığı için:)))


Madonna şıllığı'da askıntı oldu kocama yaw!


Demir Adam - Ceyhan civarı



Kaptan Semih Sparrow

65 çiçeğim:)))


Ve doğal hali:)))


Çok yaşa e mi!

16 Eylül 2011 Cuma

Okul kreasyonları

Keşke evde olabilsem de kızımı okula ben götürsem, okullu halini görsem diyordum ki Deida bana kıyak yaptı ve her gün okula giderken kızımın resimlerini çekiyor.








Doğum günü için Aurora (Uyuyan Güzel) kıyafeti isteği anne tarafından emir telaki edildi ve işte Esmer Aurora:)))






Şimdi her zamankinden daha çok evde olmak istiyorum. Onun okul heyecanını paylaşmak, yolda okul dedikodusu yapmak, annelerle tanışmak, çocuklarımızın dedikodusunu yapmak vs vs istiyorum ama ahhh ahhhhh!! Çok dertliyim bu ara.. Hem sevinçli, hem gururlu hemde üzgün..